Conjunctions

 0    83 flashcards    hansmahone
mp3 indir Baskı oynamak kendini kontrol et
 
soru cevap
Karin işe geç geldi çünkü otobüsü gecikti
öğrenmeye başla
Karin kam zu spat zur Arbeit, weil ihr Bus Verspatung hatte.
Uzak yolculuklar ilginçtir ama pahalıdır
öğrenmeye başla
Fernreisen sind interessant, aber teuer
Trenle seyahat rahat ama uzun sürüyor
öğrenmeye başla
Die Reise mit dem Zug ist bequem, aber sie dauert langer.
Binmek mi yoksa inmek mi istiyorsunuz?
öğrenmeye başla
Wollen Sie ein- oder aussteigen
Sinemaya mı yoksa eve mi gidelim?
öğrenmeye başla
Gehen wir ins Kino oder nach Hause?
Müdürün bugün senin ateşler içinde yatakta olduğunu düşünüyor.
öğrenmeye başla
Dein Cheif denkt, dass du heute mit Fieber im Bett liegst.
Bence bu sudan almalıyız
öğrenmeye başla
Ich denke, dass wir dieses Wasser kaufen sollten
Bana rezervasyonun olup olmayacağını söyleyebilir misiniz?
öğrenmeye başla
Können Sie mir sagen, ob die Reservierung in Ordnung geht?
Bugün gelip gelmeyeceğini bilmek istiyorum
öğrenmeye başla
Ich möchte wissen, ob du heute kommst
Email adresinin doğru olup olmadığından min değilim
öğrenmeye başla
Ich bin nicht sicher, ob die email Adresse richtig ist.
Ev işlerinde yardım ettiğimde annem mutlu oluyor
öğrenmeye başla
Meine Mutter freut sich, wenn ich im Haushalt helfe
Gazete dağıttığımda cep telefonu faturamı kendim ödeyebilirim
öğrenmeye başla
Ich kann meine Handyrechnung selbst bezahlen, wenn ich Zeitungen austrage
12 yaşındayken çiftlikte çalışmam gerekiyordu
öğrenmeye başla
Als ich 12 war, musste ich schon auf dem Bauernhof helfen.
Ana okulundayken okuyabiliyordum
öğrenmeye başla
Ich konnte schon lesen, als ich im Kindergarten war.
Lars 1 yaşındayken yürüyebiliyordu
öğrenmeye başla
Lars konnte schon laufen, als er ein Jahr alt war.
Annika 20 yaşındayken evlendi
öğrenmeye başla
Als Annika 20 war, hat sie geheiratet.
Liseyi bitirdiğinde müzik okumak istedi
öğrenmeye başla
Sie wollte Musik studieren, als sie das Abitur hatte.
Hamburgda ilk defa bulunduğunda büyülenmişti
öğrenmeye başla
Als er das erste mal in Hamburg war, war er begeistert.
Biz çocukken anne-babmızla sık sık Hamburga giderdik
öğrenmeye başla
Wir sind oft mit den Eltern nach Hamburg gefahren, als wir Kinder waren.
Karin işe geç geldi çünkü otobüsü gecikti
öğrenmeye başla
Karin kam zu spat zur Arbeit, weil ihr Bus Verspatung hatte.
Uzak yolculuklar ilginçtir ama pahalıdır
öğrenmeye başla
Fernreisen sind interessant, aber teuer
Trenle seyahat rahat ama uzun sürüyor
öğrenmeye başla
Die Reise mit dem Zug ist bequem, aber sie dauert langer.
Binmek mi yoksa inmek mi istiyorsunuz?
öğrenmeye başla
Wollen Sie ein- oder aussteigen
Sinemaya mı yoksa eve mi gidelim?
öğrenmeye başla
Gehen wir ins Kino oder nach Hause?
Müdürün bugün senin ateşler içinde yatakta olduğunu düşünüyor.
öğrenmeye başla
Dein Cheif denkt, dass du heute mit Fieber im Bett liegst.
Bence bu sudan almalıyız
öğrenmeye başla
Ich denke, dass wir dieses Wasser kaufen sollten
Bana rezervasyonun olup olmayacağını söyleyebilir misiniz?
öğrenmeye başla
Können Sie mir sagen, ob die Reservierung in Ordnung geht?
Bugün gelip gelmeyeceğini bilmek istiyorum
öğrenmeye başla
Ich möchte wissen, ob du heute kommst
Email adresinin doğru olup olmadığından min değilim
öğrenmeye başla
Ich bin nicht sicher, ob die email Adresse richtig ist.
Ev işlerinde yardım ettiğimde annem mutlu oluyor
öğrenmeye başla
Meine Mutter freut sich, wenn ich im Haushalt helfe
Gazete dağıttığımda cep telefonu faturamı kendim ödeyebilirim
öğrenmeye başla
Ich kann meine Handyrechnung selbst bezahlen, wenn ich Zeitungen austrage
12 yaşındayken çiftlikte çalışmam gerekiyordu
öğrenmeye başla
Als ich 12 war, musste ich schon auf dem Bauernhof helfen.
Ana okulundayken okuyabiliyordum
öğrenmeye başla
Ich konnte schon lesen, als ich im Kindergarten war.
Lars 1 yaşındayken yürüyebiliyordu
öğrenmeye başla
Lars konnte schon laufen, als er ein Jahr alt war.
Annika 20 yaşındayken evlendi
öğrenmeye başla
Als Annika 20 war, hat sie geheiratet.
Liseyi bitirdiğinde müzik okumak istedi
öğrenmeye başla
Sie wollte Musik studieren, als sie das Abitur hatte.
Hamburgda ilk defa bulunduğunda büyülenmişti
öğrenmeye başla
Als er das erste mal in Hamburg war, war er begeistert.
Biz çocukken anne-babmızla sık sık Hamburga giderdik
öğrenmeye başla
Wir sind oft mit den Eltern nach Hamburg gefahren, als wir Kinder waren.
Ne zamandan beri futbol oynuyorsunuz?
öğrenmeye başla
Seit wann spielen Sie Fussball?
Lotoda kazandığımdan beri futbol oynuyorum
öğrenmeye başla
Ich spiele Fussball, seit ich im Lotto gewonnen habe. / Seit ich im Lotto gewonnen habe, spiele ich Fussball.
Ne zamandan beri dans kursuna gidiyorsunuz
öğrenmeye başla
Seit wann gehen Sie zum Tanzkurs?
Münih'de yaşadığımdan beri dans kursuna gidiyorum
öğrenmeye başla
Seit ich in München lebe, gehe ich zum Tanzkurs
Ne zamandan beri sadece haftasonları eve geliyorsunuz?
öğrenmeye başla
Seit wann kommen Sie nur am Wochenende nach Hause?
Kız arkadaşım olduğundan beri eve sadece haftasonları geliyorum
öğrenmeye başla
Ich komme nur am Wochenende nach Hause, seit ich eine Freundin habe.
Ne zamandan beri dağlara doğa yürüyüşüne gidiyorsunuz?
öğrenmeye başla
Seit wann gehen Sie gerne zum Wandern in die Berge?
Yedi yaşından beri dağlara doğa yürüyüşüne gidiyorum
öğrenmeye başla
Seit ich sieben bin, gehe ich gerne wandern in die Berge.
Ne zamandan beri Almanca öğreniyorsunuz?
öğrenmeye başla
seit wann lernen Sie Deutsch?
Almanya'da çalıştığım beri Almanca öğreniyorum
öğrenmeye başla
Ich lerne Deutsch, seit ich in Deutschland arbeite.
Otobüsü beklerken yağmur yağıyordu
öğrenmeye başla
Es hat geregnet, als wir auf den Bus gewartet haben.
Önceden Roma'da oturuyordum
öğrenmeye başla
Ich habe früher in Rom gewohnt.
Ben çocukken Roma'da oturuyordum
öğrenmeye başla
Ich habe in Rom gewohnt, als ich ein Kind war
:ocukken futbol oynarmıydın
öğrenmeye başla
Hast du als Kind fußball gespielt?
Lisedeyken fen bilimleri dersi aldı
öğrenmeye başla
Sie hat Naturwissenschaften gehabt, als sie im Gymnasium war.
Hava soğuk olduğu zaman - olursa sevmiyorum. Soğuk havayı sevmiyorum.
öğrenmeye başla
Ich habe es nicht gern, wenn es kalt ist.
I woke up at 4 am and could not fall asleep anymore
öğrenmeye başla
Ich bin um 4 Uhr aufgewacht und konnte nicht mehr einschlafen
He got up at 7:30 today even though he went to bed late
öğrenmeye başla
Er ist heute um halb acht aufgestanden, obwohl er spät ins Bett gegangen.
She didn't an umbrella with her and got wet.
öğrenmeye başla
Sie hat keinen Regenschirm mitgenommen und ist nass geworden.
When did you arrive yesterday?
öğrenmeye başla
Wann bist du gestern angekommen?
Etrafi gördün mü - dolastin mi?
öğrenmeye başla
Hast du dich umgesehen?
Where did you put the glasses?
öğrenmeye başla
Wo hast du die Gläser hingestellt?
did he quit smoking?
öğrenmeye başla
Hat er mit dem Rauchen aufgehört?
I don't know what I should buy myself
öğrenmeye başla
Ich weiß nicht, was ich mir kaufen soll
When I was a child, there were no cell phone
öğrenmeye başla
Als ich ein Kind war, gab es keine Handys
At the party, there was nothing to eat
öğrenmeye başla
Auf der Party gab es nichts zu essen
Büyük köpekler birbiriyle oynuyor
öğrenmeye başla
Die Großen Hunde spielen miteinander
Bu ilginç bir is teklifi
öğrenmeye başla
Das ist ein interessantes Stellenangebot
This is an interesting report
öğrenmeye başla
Das ist ein interessanter Bericht
Even if it rains, he plays Golf
öğrenmeye başla
Selbst = Auch wenn es regnet, spielt er Golf
He plays Golf, even if it rains
öğrenmeye başla
Er spielt Golf, selbst wenn es regnet.
I am very forgetful, even if I write things down
öğrenmeye başla
Ich bin sehr vergesslich, auch wenn ich mir Sachen aufschreibe.
I get lost a lot, even when I use a GPS
öğrenmeye başla
Ich verfahre mich sehr oft, selbst wenn ich ein Navi benutze.
We hope that we'll win, even if it's unlikely.
öğrenmeye başla
Wir hoffen, das wir gewinnen, selbst wenn es unwahrscheinlich ist.
Our boss is always fair to us, even when he is stressed
öğrenmeye başla
Unser Chief ist immer fair zu uns, selbst wenn er gestresst ist.
you guys have to practice German several times a week, even if it's hard
öğrenmeye başla
Ihr müsst mehrmals pro woche Deutsch üben, selbst wenn es schwer ist.
Even if it's hard for you, you have to try to concentrate
öğrenmeye başla
Selbst wenn es dir schwer fällt, musst du versuchen, dich zu konzentrieren.
Bazen tereddut yasasan bile pes etmemelisin
öğrenmeye başla
Du solltest nichf aufgeben, selbst wenn du manchmal an dir zweifelst.
I used to play tennis. Now I play soccer and basketball
öğrenmeye başla
Früher habe ich Tennis gespielt. Jetzt spiele ich Fußball und Basketball.
I used to like to swim. Now I prefer diving
öğrenmeye başla
Früher bin ich gerne geschwommen. Jetzt tauche ich lieber.
I used to eat a lot of pizza. Now I eat more salad and vegetables
öğrenmeye başla
Früher habe ich viel Pizza gegessen. Jetzt esse ich mehr Salt und Gemüse.
I used to earn very little. Now I earn more
öğrenmeye başla
Früher habe ich sehr wenig verdient. Jetzt verdiene ich mehr.
I used to be lazy. Now I work a bit harder.
öğrenmeye başla
Früher war ich faul. Jetzt bin ich ein bisschen fleißiger.
I used to be like you. Now I'm different
öğrenmeye başla
Früher war ich so wie du. Jetzt bin ich anders
She used to work as a teacher. Now she works as a computer scientist
öğrenmeye başla
Früher hat sie als Lehrerin gearbeitet. Jetzt arbeitet sie als Informatikerin.

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.