sözlük Arapça - Türk

العربية - Türkçe

السفر bacak bacak üstüne atmış:

1. seyahat seyahat


Seyahat acentalarının gelirleri arttı.
Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
Seyahat etmeyi severim.
Yurt dışında seyahat söz konusu değil.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
O, seyahat etmeye alışkındır.
Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
Ben, makaleyi bir seyahat dergisi tarafından kabul ettirdim.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.

Türk kelime "السفر"(seyahat) kümelerde oluşur:

أنشطة وقت الفراغ باللغة التركية
Arapçada Boş zaman aktiviteleri