sözlük Alman - Türk

Deutsch - Türkçe

sofort bacak bacak üstüne atmış:

1. hemen hemen


Belediye binası hemen köşede.
Hemen gidebilirsin.
Hemen yolculuğa hazırlan.
O, hemen geri döneceğini söyledi.
Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
Her iki görüşün avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hangisini destekleyeceğime hemen karar vermeyeceğim.
Şirket savaştan hemen sonra başlayan bir grup girişimci tarafından alındı.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

2. derhal


Start derhal yapılmalı.
Derhal doktoru çağır, yoksa hasta daha kötü olabilir.
Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
Derhal doktor çağır.
Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
Derhal istasyona hareket etmezsen, treni kaçıracaksın.
Derhal gidebilirsin.
Derhal kalk, yoksa 7:00 otobüsünü kaçıracaksın.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
Derhal polise ihbar etmelisin.
Gerçekten biraz gözleme yemeliyim, derhal!
Derhal hareket etmen zorunludur.
Derhal git, yoksa geç kalacaksın.
Derhal başlamalısın.