sözlük İngilizce - Türk

English - Türkçe

famous bacak bacak üstüne atmış:

1. ünlü


Biz ünlüydük.
Robert dünya çapında ünlüdür.
Fish'n'chips, en ünlü İngiliz yemeğidir.
Abraham Lincoln ünlü bir kişidir.
Bu ünlü dergiyi her ay satın alırım.
Ben ünlü bir aktörüm.
Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
Cambridge dünyanın en ünlü üniversitesidir.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir.
İnsanlar genellikle kendi mahremiyetleri pahasına ünlü olurlar..
Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
Zülfikar, İslam'ın dördüncü halifesi Hazret-i Ali'nin ünlü kılıcıydı,

Türk kelime "famous"(ünlü) kümelerde oluşur:

İngilizce Kelimeler: En Önemli 300 Sıfat 201 - 225

2. meşhur


O bir gün meşhur olacak.
Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.

Türk kelime "famous"(meşhur) kümelerde oluşur:

New words for final