sözlük İngilizce - Türk

English - Türkçe

read bacak bacak üstüne atmış:

1. okumak okumak


Üniversitede ne okumak istiyorsun?
Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda.
Kitap okumak için kütüphaneye gider.
Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.
Kitap okumak için zamanım yok.
Amcamın el yazısını okumak zordur.
Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa.
Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.
Bu kitabı okumak benim için kolay.
Bu kitabı okumak iyi fikir.
Okumak için bir kitap istiyorum.
Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
Ben, Lincoln hakkında bazı kitaplar okumak istiyorum.
Karanlık bir odada okumak iyi değildir.

2. oku oku


Alfabeyi tersten oku.
Herkes işitebilsin diye lütfen yüksek sesle oku.