sözlük İngilizce - Türk

English - Türkçe

to give bacak bacak üstüne atmış:

1. vermek vermek


Sipariş vermek ister misiniz?
Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.

Türk kelime "to give"(vermek) kümelerde oluşur:

Turkish Words: Top 500 Verbs 276 - 300
İngilizce Kelimeler: En Önemli 500 Fiil 276 - 300