sözlük İngilizce - Türk

English - Türkçe

wonderful bacak bacak üstüne atmış:

1. harika harika


Görüntü harikaydı.
Çamaşır makinesi harika bir icattır.
Ne harika bir aile!
Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.
Harika!
Evin harika.
Bu kuşlar iyi uçmaz ama harika koşuculardır.
Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.
Hepiniz için harika haberim var.
Harika hediye için teşekkürler.
Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
Harika, değil mi?
Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.

Türk kelime "wonderful"(harika) kümelerde oluşur:

İngilizce Kelimeler: En Önemli 300 Sıfat 201 - 225

2. olağanüstü olağanüstü


Bu film olağanüstü duygular uyandırıyor.

3. müthiş müthiş



Türk kelime "wonderful"(müthiş) kümelerde oluşur:

yürüyüşte (kelimeler) - on a walk (vocabulary)