sözlük Endonezya - Türk

Bahasa Indonesia - Türkçe

tertentu bacak bacak üstüne atmış:

1. belli


O, dışarıya belli etmedi.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
Julia'yı sevdiği belli.

2. özel


Başkalarının özel mektuplarını onların izni olmadan okumamalısın.
Restaurantın özel ürünü nedir?
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
Patronum ofis telefonundan özel görüşme yaptığım için beni azarladı.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.