1. şimdi
Ve şimdi?
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
Çin halkının yaşamı şimdi gittikçe iyileşmesine rağmen, gelişme için hâlâ bir neden vardır.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
Fotoğrafçılık, şimdi sanatın yeni bir formu olarak kabul edilmektedir.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
O çocuk, trafik kazasında hayatını kaybetmemiş olsaydı, şimdi bir üniversite öğrencisi olacaktı.
Oda farklı görünüyor, şimdi daha çok beğeniyorum.
Doğduğunda Fransızdı, ama şimdi kendisi bir Amerikan vatandaşı.
O şirketin yeni bilgisayar mimarisi ile ilgili bir sorun vardı. Onlar şimdi bir iptal çılgınlığını gözden geçirecekler.
Öğretmen herkese söyledi: " Düğünümüz şimdi başlıyor."
Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.
Türk kelime "nu"(şimdi) kümelerde oluşur:
NHA woorden (4-6)