1. dakika
Bir dakikan var mı?
Bir dakika bekle,lütfen.
Lütfen beş dakika bekle.
Saatim on dakika ileri.
İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.
Nakavttan on dakika sonra,boksör yeniden bilincini kazandı.
İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti.
Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"
Bu dersin bitmesine 10 dakika kaldı.
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Ben sadece birkaç dakika ile treni kaçırdım.
Kırk dakika içerisinde sınıftan çıkacaklar.
Türk kelime "minuta"(dakika) kümelerde oluşur:
TRZEBA ZNAĆ NA PAMIĘĆturecki liczby i czasLiczby i dni tygodniapowitania i pozegnaniaLiczby i miesiące