obok bacak bacak üstüne atmış:

masanın yanında

Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.

O her gün şemsiyesini yanında taşır.

Onun yanında, kızı Aslı duruyor.

Bu ikisi yan yana duruyor.

Sonraki durakta trenden ineceğim.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

Amazon, Nil'den sonraki dünyanın ikinci en uzun nehridir.

Bu işi yarından sonraki güne kadar bitirmeliyim.

İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.

Hiç kimse bir sonraki yarışta kimin kazanacağını bilmiyor.