1. cevap vermek
Türk kelime "odpowiadać"(cevap vermek) kümelerde oluşur:
czasowniki tureckie2. cevap
Soruya cevap verdim.
Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.
Sorun için cevap yok.
Ben gerçekten yaparım, küçük siyah tavşan cevap verdi.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
Sadece evet ya da hayır ile cevap verilebilen sorular sorun.
Cevap verip vermemenin önemi yok.
Sizden henüz bir cevap almadım.
Eğer telefon çalarsa cevap verebilir misin?
Larry Ewing bana cevap vermiyor.
Lütfen kısa sürede bana bir cevap yaz.
Çocuk cevap verdi: "Ben Japonum."
Yakında mektubuna cevap verecek.
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
Üç gün içinde cevap vereceğim.
3. cevaplamak
Cevaplamak kolaydı.