sözlük Lehçe - Türk

język polski - Türkçe

przestrzeń bacak bacak üstüne atmış:

1. uzay uzay


Bu bir uzay roketi.
Uzay gizemlerle doludur.

Türk kelime "przestrzeń"(uzay) kümelerde oluşur:

The Earth. Part 1

2. alan alan


Marie Curie, bilim alanında uzmandı.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.
Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.

Türk kelime "przestrzeń"(alan) kümelerde oluşur:

türkçe öğrenyorum