sözlük Lehçe - Türk

język polski - Türkçe

słaby bacak bacak üstüne atmış:

1. zayıf zayıf


zayıf adam
Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
O, hastalığından sonra zayıf hissediyor.
O, İngilizcede zayıf.

Türk kelime "słaby"(zayıf) kümelerde oluşur:

Przymiotniki, zaimki
Yeni bir hayat

2. güçsüz


Amcamız zaten çok güçsüz.
Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı.

Türk kelime "słaby"(güçsüz) kümelerde oluşur:

Turecki antonimy