sözlük Portekizce - Türk

português - Türkçe

grau bacak bacak üstüne atmış:

1. derece


Burada çalışabilmek için yüksek derecede sabıra ihtiyacın var.
Kesin sıcaklık 22.68 derece Celsiustur.
Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.
Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
Çorba son derece sıcak.

2. sınıf


Geçen sene kaçıncı sınıftaydın?
Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek.
Üçüncü sınıf dersinden ben sorumluyum.
Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
Aynısı benim sınıf için de geçerlidir.
Keiko, sınıf başkanıdır.