1. hasar
Tayfundan gelen hasar büyüktü.
Ben, hasar için ödeme yaptım.
2. zarar
Binadaki zararın düzeltilmesi imkansız duruyordu.
O bir sineğe bile zarar veremez.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.
Siparişiniz zarar gördüğü için çok üzgünüz.
3. kayıp
O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi.
Kayıp mısın?
Kayıp bir çatal var.
Kayıp 100 dolara ulaştı.
Arabamı kayıp buldum.
Türk kelime "prejuízo"(kayıp) kümelerde oluşur:
Top 15 palavras de negócios em turco