sözlük Slovakça - Türk

slovenský jazyk - Türkçe

hlboký bacak bacak üstüne atmış:

1. derin derin


Türkiye'deki en derin göl Salda Gölü'dür.
Sizi stetoskop ile dinleyeceğim. Lütfen derin bir nefes alın. Şimdi nefesinizi tutun.
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
Göl çok derin.
Derin nefes alamadı.
Mississippi Nehri derin ve geniştir.
İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.