|
soru |
cevap |
daire, düz, düzlük alan, hava kaybetmiş lastik, alçak topuklu ayakkabı öğrenmeye başla
|
|
we got a flat on the way home, a pair of flats
|
|
|
doldurmak, yaymak, tıkamak, dolgu yapmak, öğrenmeye başla
|
|
smoke filled the room, i need to have two teeth filled, a smoke-filled room,
|
|
|
uçuş, merdiven arası, kaçmak (tehlikeli bir şeyden), hayal gücü gerketiren fikir öğrenmeye başla
|
|
flight of fancy(3. aciklamayla ilgili), I fell down a flight of stairs, i am in flight from a failed marriage.
|
|
|
ayak, ayağı örten çorap kısmı, uzunluk birimi, birşeyin uzağı ya da ucu, öğrenmeye başla
|
|
foot, footed, food of something(birşeyin tabanı en altı), a left-footed shot into the corner. the food of the table(masanın ucu),
|
|
|
konu, konu dışı, konu üzerine öğrenmeye başla
|
|
topic, off topic, on topic
|
|
|
|
öğrenmeye başla
|
|
|
|
|
ceket, kitap üstündeki kap, dış kapak, kabuk dıs kapak(örneğin ısı kaybını azaltmak için), patates kabuğu öğrenmeye başla
|
|
potatoes baked in their jackets,
|
|
|
arazi, toprak, başka yerler, topraklar öğrenmeye başla
|
|
|
|
|
ürün, saça falan sürülen krem ya da sıvı, çarpmada kullanılır öğrenmeye başla
|
|
the child is the product of broken a broken home, don't put too much product on your skin, the priduct of 21 and 16 is 336
|
|
|
dolma kalem, arazi(çiftlik hayvanları için), öğrenmeye başla
|
|
|
|
|
|
öğrenmeye başla
|
|
she was dressed in purple. her eyes were a deep purple
|
|
|
rutin, sıradan, alışagelmiş, klişe, klişeleşmiş, dans şaka harektleril, bilgisayardaki yönerge işlemler dizisi öğrenmeye başla
|
|
she needed a break from routine. i performed a dance routine.
|
|
|
