|
soru |
cevap |
Der Mann heisst Erwin Klaus. Er kommt aus Bremen öğrenmeye başla
|
|
Der Mann, der aus Bremen kommt, heisst Erwin Klaus.
|
|
|
Die Fraue heisst Gertrude Neumann. Sie kommt aus Hannover öğrenmeye başla
|
|
Die Frau, die aus Hannover kommt, heisst Gertrude Neumann.
|
|
|
Die Leute sind Wissenschaftler (bilim adamı). Sie kommen aus Berlin öğrenmeye başla
|
|
Die Leute, die aus Berlin kommen, sind Wissenschaftler.
|
|
|
Öğretmene ait kitabı okuyorum öğrenmeye başla
|
|
Ich lese das Buch, das dem Lehrer gehört.
|
|
|
Sokakta oynayan çocuklar bu evde oturuyor öğrenmeye başla
|
|
Die Kinder, die auf der Strasse spielen, wohnen in diesem Haus
|
|
|
Benimle konuşan adam, babamın bir arkadaşı öğrenmeye başla
|
|
Der Mann, der mit mir spricht, ist ein Freund meines Vaters
|
|
|
Orada oturan adam benim amcam. öğrenmeye başla
|
|
Der Mann, der dort sitzt, ist mein Onkel.
|
|
|
Ağlayan çocuk benim erkek kardeşim öğrenmeye başla
|
|
Das Kind, das weint, ist mein Bruder.
|
|
|
Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım var öğrenmeye başla
|
|
Ich habe einen Freund, den ich lange nicht gesehen habe.
|
|
|
Ziyaret ettiğim komşum bana çay teklifinde bulundu öğrenmeye başla
|
|
Meine Nachbarin, die ich besuchte, bot mir Tee an.
|
|
|
Satın aldığın bisiklet çok pahalı öğrenmeye başla
|
|
Das Fahrrad, das du gekauft hast, ist sehr teuer
|
|
|
Gördüğün adam bizim fabrikada çalışıyor öğrenmeye başla
|
|
Der Mann, den du siehst, arbeitet in unserer Fabrik
|
|
|
Baklava un, su, fıstık ve şekerden yapılan bir Türk tatlısıdır. öğrenmeye başla
|
|
Baklava ist eine türkische Süssigkeit, die man aus Mehl, Wasser, Nüssen und Zucker macht.
|
|
|
Dün konuştuğum kadın nerede? öğrenmeye başla
|
|
Wo ist die Frau, mit der ich gestern gesprochen habe?
|
|
|
Yardım ettiğim adam burada oturuyor öğrenmeye başla
|
|
Der Mann, dem ich geholfen habe, wohnt hier.
|
|
|
Çikolata aldığım çocuklar bana teşekkür etti. öğrenmeye başla
|
|
Die Kinder, denen ich Schokolade gekauft habe, haben mir gedankt.
|
|
|
