Turkish sentences from Tatoeba 4

 0    1.000 flashcards    aleksandra.eska
mp3 indir Baskı oynamak kendini kontrol et
 
soru cevap
Tom was horrified.
öğrenmeye başla
Tom dehşete düştü.
Tom was impressed.
öğrenmeye başla
Tom etkilendi.
Tom was in a coma.
öğrenmeye başla
Tom komadaydı.
Tom was abducted.
öğrenmeye başla
Tom kaçırıldı.
Tom went downtown.
öğrenmeye başla
Tom şehir merkezine gitti.
Tom would say yes.
öğrenmeye başla
Tom evet derdi.
Tom wouldn't know.
öğrenmeye başla
Tom bilmezdi.
Tom wouldn't mind.
öğrenmeye başla
Tom umursamazdı.
Tom's face is red.
öğrenmeye başla
Tom'un yüzü kırmızı.
Tony can run fast.
öğrenmeye başla
Tony hızlı koşabilir.
Try and calm down.
öğrenmeye başla
Dene ve sus.
Try it once again.
öğrenmeye başla
Bir kere tekrar dene.
Try on that shirt.
öğrenmeye başla
O gömleği deneyin.
Turn on the radio.
öğrenmeye başla
Radyoyu aç.
Turn to the right.
öğrenmeye başla
Sağa dönün.
Two beers, please.
öğrenmeye başla
İki bira lütfen.
Two weeks went by.
öğrenmeye başla
İki hafta geçti.
We are not amused.
öğrenmeye başla
Biz eğlenmedik.
We believe in God.
öğrenmeye başla
Biz Allah'a inanıyoruz.
We go there often.
öğrenmeye başla
Biz sık sık oraya gideriz.
We got dead drunk.
öğrenmeye başla
Zilzurna sarhoş olduk.
We got into a car.
öğrenmeye başla
Arabaya bindik.
We got up at dawn.
öğrenmeye başla
Biz şafak vakti kalktık.
We have good news.
öğrenmeye başla
İyi haberimiz var.
We hope for peace.
öğrenmeye başla
Biz barış için ümit ediyoruz.
We long for peace.
öğrenmeye başla
Biz barış için can atıyoruz.
We long for peace.
öğrenmeye başla
Barış burnumuzda tütüyor.
We looked for her.
öğrenmeye başla
Biz onu aradık.
We must keep calm.
öğrenmeye başla
Biz sakin olmalıyız.
We must work hard.
öğrenmeye başla
Biz çok çalışmalıyız.
We need fresh air.
öğrenmeye başla
Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.
We need your help.
öğrenmeye başla
Bizim sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
We play on Sunday.
öğrenmeye başla
Biz Pazar günü oynarız.
We rented a canoe.
öğrenmeye başla
Biz bir kano kiraladık.
We rode on a boat.
öğrenmeye başla
Biz bir tekneye bindi.
We speak Japanese.
öğrenmeye başla
Biz Japonca konuşuruz.
We were all tired.
öğrenmeye başla
Hepimiz yorgunduk.
We're in the well.
öğrenmeye başla
Biz iyi konumdayız.
We're old friends.
öğrenmeye başla
Biz eski arkadaşız.
Wear warm clothes.
öğrenmeye başla
Sıcak giysiler giyin.
What a day!
öğrenmeye başla
Ne güzel bir gün!
What a lovely day!
öğrenmeye başla
Ne hoş bir gün.
What animal is it?
öğrenmeye başla
O, hangi hayvandır?
What are they for?
öğrenmeye başla
Onlar ne için?
What did you do?
öğrenmeye başla
Ne yaptın?
What does it mean?
öğrenmeye başla
Bu ne anlama geliyor?
What does Tony do?
öğrenmeye başla
Tony ne iş yapar?
What is happening?
öğrenmeye başla
Ne oluyor?
What is the price?
öğrenmeye başla
Fiyatı nedir?
What's the story?
öğrenmeye başla
Hikaye nedir?
What should I eat?
öğrenmeye başla
Ne yemeliyim?
What should I say?
öğrenmeye başla
Ne demeliyim?
What should I see?
öğrenmeye başla
Ne görmeliyim?
What was he up to?
öğrenmeye başla
O ne yapıyordu?
What would happen?
öğrenmeye başla
Ne olurdu?
What's eating you?
öğrenmeye başla
Seni ne yiyor?
What's in the box?
öğrenmeye başla
Kutuda ne var?
What's that sound?
öğrenmeye başla
O ses nedir?
What's wrong?
öğrenmeye başla
Sorun nedir?
What's the number?
öğrenmeye başla
Sayı nedir?
What's your hobby?
öğrenmeye başla
Senin hobin nedir?
What's your major?
öğrenmeye başla
Esas branşın nedir?
What's your score?
öğrenmeye başla
Puanın nedir?
When are you busy?
öğrenmeye başla
Ne zaman meşgulsün?
When is the party?
öğrenmeye başla
Parti ne zaman?
When was it built?
öğrenmeye başla
Ne zaman inşa edildi?
When was she born?
öğrenmeye başla
O ne zaman doğdu?
Where do you work?
öğrenmeye başla
Nerede çalışıyorsun?
Where's my watch?
öğrenmeye başla
Saatim nerede?
Where is Room 105?
öğrenmeye başla
Oda 105 nerede?
Where's the bank?
öğrenmeye başla
Banka nerede?
Where is the book?
öğrenmeye başla
Kitap nerede?
Where is the pain?
öğrenmeye başla
Ağrı nerede?
Where is your cap?
öğrenmeye başla
Kepin nerede?
Where was he born?
öğrenmeye başla
O nerede doğdu?
Where will we eat?
öğrenmeye başla
Nereye yemek yiyeceğiz.
Which car is ours?
öğrenmeye başla
Hangi araba bizim?
Which is your bag?
öğrenmeye başla
Hangisi senin çantan?
Which is your pen?
öğrenmeye başla
Hangisi senin kalemin?
Which tooth hurts?
öğrenmeye başla
Hangi dişin acıyor?
Which tooth hurts?
öğrenmeye başla
Hangi diş acıyor?
Who broke the cup?
öğrenmeye başla
Bardağı kim kırdı?
Who likes Sachiko?
öğrenmeye başla
Kim Sachiko'yu seviyor?
Who likes Sachiko?
öğrenmeye başla
Sachiko'yu kim seviyor?
Who made the doll?
öğrenmeye başla
Bebeği kim yaptı?
Who made this box?
öğrenmeye başla
Bu kutuyu kim yaptı?
Who made this pie?
öğrenmeye başla
Bu turtayı kim yaptı?
Who runs the show?
öğrenmeye başla
Gösteriyi kim yönetiyor?
Whose bag is this?
öğrenmeye başla
Bu kimin çantası?
Whose car is that?
öğrenmeye başla
Bu kimin arabası?
Whose fault is it?
öğrenmeye başla
Bu kimin hatası?
Whose idea was it?
öğrenmeye başla
O kimin fikriydi?
Why are you alone?
öğrenmeye başla
Niçin yalnızsın?
Why were you late?
öğrenmeye başla
Neden geç kaldın?
Why are you late?
öğrenmeye başla
Niçin geç kaldın?
Will you marry me?
öğrenmeye başla
Benimle evlenir misin?
Will you meet her?
öğrenmeye başla
Onunla buluşacak mısın?
Yesterday was hot.
öğrenmeye başla
Dün sıcaktı.
You are a bad boy.
öğrenmeye başla
Sen kötü bir çocuksun.
You are a teacher.
öğrenmeye başla
Sen bir öğretmensin.
You're pretty.
öğrenmeye başla
Sen güzelsin.
You are in my way.
öğrenmeye başla
Sen benim yolumdasın.
You can't miss it.
öğrenmeye başla
Mutlaka görürsün.
You look European.
öğrenmeye başla
Avrupalı görünüyorsun.
You look Japanese.
öğrenmeye başla
Japonyalı görünüyorsun.
You made an error.
öğrenmeye başla
Bir hata yaptın.
You make me happy.
öğrenmeye başla
Sen beni mutlu ediyorsun.
You may catch him.
öğrenmeye başla
Onu yakalayabilirsin.
You may park here.
öğrenmeye başla
Burada park edebilirsiniz.
You have to hurry.
öğrenmeye başla
Acele etmelisin.
You need to rest.
öğrenmeye başla
Dinlenmelisin.
You run very fast.
öğrenmeye başla
Çok hızlı koşarsın.
You talk too much.
öğrenmeye başla
Çok fazla konuşuyorsun.
You work too hard.
öğrenmeye başla
Siz çok çalışıyorsunuz.
You're a bookworm.
öğrenmeye başla
Sen bir kitap kurdusun.
A child needs love.
öğrenmeye başla
Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.
A man overtook her.
öğrenmeye başla
Bir adam onu ele geçirdi.
Abbott killed Mary.
öğrenmeye başla
Abbott Mary'yi öldürdü.
All men want money.
öğrenmeye başla
Bütün insanlar para isterler.
All of us like her.
öğrenmeye başla
Hepimiz onu severiz.
All of us stood up.
öğrenmeye başla
Hepimiz ayağa kalktık.
Another day passed.
öğrenmeye başla
Bir gün daha geçti.
Anyone can do that.
öğrenmeye başla
Herhangi biri onu yapabilir.
Are meals included?
öğrenmeye başla
Yemekler dahil mi?
Are you busy today?
öğrenmeye başla
Bugün meşgul müsünüz?
Are you feeling OK?
öğrenmeye başla
İyi hissediyor musunuz?
Are you from Kyoto?
öğrenmeye başla
Kyoto'lu musunuz?
Are you going, too?
öğrenmeye başla
Sen de gidiyor musun?
Are you hungry now?
öğrenmeye başla
Şimdi aç mısınız?
Are you in hurry?
öğrenmeye başla
Aceleniz var mı?
Aren't you thirsty?
öğrenmeye başla
Susamadın mı?
Art is my lifework.
öğrenmeye başla
Sanat benim mesleğimdir.
Bob was very happy.
öğrenmeye başla
Bob çok mutlu idi.
Bob was very happy.
öğrenmeye başla
Bob çok mutluydu.
Breakfast is ready.
öğrenmeye başla
Kahvaltı hazır.
Call off your dogs.
öğrenmeye başla
Köpeklerini durdur.
Can he do this job?
öğrenmeye başla
O bu işi yapabilir mi?
Can I call you Bob?
öğrenmeye başla
Ben size Bob diyebilir miyim?
Can I get a pillow?
öğrenmeye başla
Bir yastık alabilir miyim?
Can I see that one?
öğrenmeye başla
Ben onu görebilir miyim?
Can I see this one?
öğrenmeye başla
Ben bunu görebilir miyim?
Can I use your pen?
öğrenmeye başla
Ben senin kalemini kullanabilir miyim?
Can you go with us?
öğrenmeye başla
Bizimle birlikte gidebilir misin?
Can you pick it up?
öğrenmeye başla
Onu alabilir misin?
Come along with us.
öğrenmeye başla
Bizimle birlikte gel.
Come into the room.
öğrenmeye başla
Odaya gel.
Come on, try again.
öğrenmeye başla
Hadi, tekrar deneyin.
Did they live here?
öğrenmeye başla
Onlar burada yaşadılar mı?
Did Tom seem upset?
öğrenmeye başla
Tom üzgün görünüyor muydu?
Did you invite him?
öğrenmeye başla
Onu davet ettin mi?
Didn't he go there?
öğrenmeye başla
Oraya gitmedin mi?
Do as he tells you.
öğrenmeye başla
Onun söylediğini yap.
Do as you're told.
öğrenmeye başla
Sana söylenildiği gibi yap.
Do I have to study?
öğrenmeye başla
Çalışmak zorunda mıyım?
Do it by all means.
öğrenmeye başla
Her ne şekilde olursa olsun onu yap.
Do you have a plan?
öğrenmeye başla
Bir planın var mı?
Do you know kabuki?
öğrenmeye başla
Kabukiyi biliyor musunuz?
Do you like apples?
öğrenmeye başla
Elma sever misiniz?
Do you like movies?
öğrenmeye başla
Filmleri sever misiniz?
Do you like sports?
öğrenmeye başla
Spor sever misiniz?
Do you like summer?
öğrenmeye başla
Yazı sever misin?
Do you need a lift?
öğrenmeye başla
Bir asansöre ihtiyacın var mı?
Do you need a ride?
öğrenmeye başla
Arabayla gezmeye ihtiyacınız var mı?
Do you play soccer?
öğrenmeye başla
Futbol oynar mısın?
Do you play tennis?
öğrenmeye başla
Tenis oynar mısın?
Do you remember me?
öğrenmeye başla
Beni hatırlıyor musun?
Do you remember me?
öğrenmeye başla
Beni hatırladın mı?
Do you want a ride?
öğrenmeye başla
Bir gezinti ister misin?
Does he have a dog?
öğrenmeye başla
Onun bir köpeği var mı?
Does it hurt a lot?
öğrenmeye başla
Bu çok can acıtır mı?
Does it taste okay?
öğrenmeye başla
Tadı nasıl?
Does Tom like Mary?
öğrenmeye başla
Tom Mary'den hoşlanıyor mu?
Don't be so greedy.
öğrenmeye başla
O kadar açgözlü olmayın.
Don't eat too much.
öğrenmeye başla
Çok fazla yemek yemeyin.
Don't feed the dog.
öğrenmeye başla
Köpek beslemeyin.
Don't get me wrong.
öğrenmeye başla
Beni yanlış anlamayın.
Don't give me that.
öğrenmeye başla
Bana onu vermeyin.
Don't kid yourself.
öğrenmeye başla
Kendinizi kandırmayın.
Don't kid yourself.
öğrenmeye başla
Kendinizi aptal yerine koymayın.
Don't laugh at him.
öğrenmeye başla
Ona gülme.
Don't laugh at him.
öğrenmeye başla
Onunla alay etme.
Don't make noise.
öğrenmeye başla
Gürültü yapmayın.
Don't miss the bus.
öğrenmeye başla
Otobüsü kaçırma.
Don't move, please.
öğrenmeye başla
Hareket etmeyin, lütfen.
Don't quit English.
öğrenmeye başla
İngilizceden vazgeçmeyin.
Don't take chances.
öğrenmeye başla
Şansa bırakmayın.
Don't talk so loud.
öğrenmeye başla
Yüksek sesle konuşma.
Don't tantalize me.
öğrenmeye başla
Bana boşuna ümit verme.
Don't throw stones.
öğrenmeye başla
Taşları atmayın.
Don't walk so fast.
öğrenmeye başla
Çok hızlı yürüme.
Don't write in ink.
öğrenmeye başla
Mürekkeple yazmayın.
Don't you think so?
öğrenmeye başla
Öyle düşünmüyor musun?
Drink up your milk.
öğrenmeye başla
Sütünün hepsini bitir.
Easy come, easy go.
öğrenmeye başla
Haydan gelen huya gider.
Emi is a good girl.
öğrenmeye başla
Emi iyi bir kız.
Endorse this check.
öğrenmeye başla
Bu çekin arkasını yaz.
Everyone loves Mac.
öğrenmeye başla
Herkes Mac sever.
Everyone thinks so.
öğrenmeye başla
Herkes öyle düşünüyor.
Everyone was happy.
öğrenmeye başla
Herkes mutluydu.
Everything is fine.
öğrenmeye başla
Her şey güzel.
Everything's done.
öğrenmeye başla
Her şey bitti.
Father is away now.
öğrenmeye başla
Baban şimdi uzakta.
Fill in the blanks.
öğrenmeye başla
Boşlukları doldurun.
Fill it up, please.
öğrenmeye başla
Doldurun, lütfen.
Follow his example.
öğrenmeye başla
Onun örneğini izleyin.
For here, or to go?
öğrenmeye başla
Burası için mi, yoksa götürmek için mi?
Fred kicked a ball.
öğrenmeye başla
Fred bir topa tekme attı.
Get me out of here.
öğrenmeye başla
Beni buradan çıkarın.
Get me up at eight.
öğrenmeye başla
Beni sekizde uyandırın.
Give me half of it.
öğrenmeye başla
Bana onun yarısını verin.
Give me your money.
öğrenmeye başla
Bana paranı ver.
Go and wake her up.
öğrenmeye başla
Git ve onu uyandır.
Go play in traffic.
öğrenmeye başla
Git trafikte oyna.
Good morning, Mike.
öğrenmeye başla
Günaydın, Mike.
Grace looked angry.
öğrenmeye başla
Grace kızgın görünüyordu.
Hand me the wrench.
öğrenmeye başla
Bana anahtarı uzat.
Has he arrived yet?
öğrenmeye başla
O, henüz geldimi?
Enjoy your flight.
öğrenmeye başla
İyi uçuşlar.
Have we met before?
öğrenmeye başla
Daha önce tanıştık mı?
He acted foolishly.
öğrenmeye başla
O aptalca davrandı.
He appeared hungry.
öğrenmeye başla
O aç görünüyordu.
He arrived in time.
öğrenmeye başla
O zamanında geldi.
He asked after you.
öğrenmeye başla
O senin halini hatırını sordu.
He asked for money.
öğrenmeye başla
O para istedi.
He became a sailor.
öğrenmeye başla
O bir denizci oldu.
He breathed deeply.
öğrenmeye başla
Derin derin soludu.
He asked for help.
öğrenmeye başla
O yardım istedi.
He called me a cab.
öğrenmeye başla
O, bana bir taksi çağırdı.
He came downstairs.
öğrenmeye başla
O aşağıya geldi.
He came here again.
öğrenmeye başla
O tekrar buraya geldi.
He can drive a car.
öğrenmeye başla
O, araba sürebilir.
He can swim a mile.
öğrenmeye başla
O bir mil yüzebilir.
He can't buy a car.
öğrenmeye başla
O bir araba satın alamaz.
He can't stay long.
öğrenmeye başla
O uzun süre kalamaz.
He changed his job.
öğrenmeye başla
O işini değiştirdi.
He closed his eyes.
öğrenmeye başla
Gözlerini kapadı.
He crushed the box.
öğrenmeye başla
O kutuyu ezdi.
He decided on that.
öğrenmeye başla
O onunla ilgili karar verdi.
He did a cartwheel.
öğrenmeye başla
O bir at arabası tekerleği yaptı.
He didn't go there.
öğrenmeye başla
Oraya gitmedi.
He doesn't know me.
öğrenmeye başla
O beni bilmiyor.
He doesn't like us.
öğrenmeye başla
O bizi sevmez.
He drinks too much.
öğrenmeye başla
O çok içer.
He drove to school.
öğrenmeye başla
O, okula sürdü.
He enjoyed cycling.
öğrenmeye başla
O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.
He entered my room.
öğrenmeye başla
O benim odama girdi.
He failed the exam.
öğrenmeye başla
O, sınavda başarısız oldu.
He forced me to go.
öğrenmeye başla
Ben gitmek zorundaydım.
He found me a taxi.
öğrenmeye başla
O bana bir taksi buldu.
He gave me a watch.
öğrenmeye başla
Bana bir saat verdi.
He got home at six.
öğrenmeye başla
Altı eve vardı.
He got off the bus.
öğrenmeye başla
O, otobüsten indi.
He got out his pen.
öğrenmeye başla
O, kalemini çıkardı.
He has a bad heart.
öğrenmeye başla
Onun kötü bir kalbi var.
He has a big mouth.
öğrenmeye başla
Onun büyük bir ağzı var.
He has a long nose.
öğrenmeye başla
Onun uzun bir burnu vardır.
He has another son.
öğrenmeye başla
Onun başka bir erkek çocuğu var.
He has few friends.
öğrenmeye başla
Onun birkaç arkadaş var.
He has his own car.
öğrenmeye başla
Onun kendi arabası var.
He has no children.
öğrenmeye başla
Onun çocuğu yok.
He hasn't come yet.
öğrenmeye başla
O henüz gelmedi.
He heard the noise.
öğrenmeye başla
O gürültüyü duydu.
He held his breath.
öğrenmeye başla
O, nefesini tuttu.
He is a bad driver.
öğrenmeye başla
O kötü bir sürücü.
He is a bank clerk.
öğrenmeye başla
O bir banka memurudur.
He is a bus driver.
öğrenmeye başla
O bir otobüs şoförü.
He's a smart boy.
öğrenmeye başla
O zeki bir çocuk.
He is about my age.
öğrenmeye başla
O yaklaşık benim yaşımda.
He is about thirty.
öğrenmeye başla
O yaklaşık otuzdur.
He is already here.
öğrenmeye başla
O burada zaten.
He is always happy.
öğrenmeye başla
O her zaman mutludur.
He is good at golf.
öğrenmeye başla
O golfte iyidir.
He is having lunch.
öğrenmeye başla
O öğle yemeği yiyor.
He is my classmate.
öğrenmeye başla
O benim sınıf arkadaşım.
He is not a doctor.
öğrenmeye başla
O bir doktor değil.
He is not Japanese.
öğrenmeye başla
O, Japon değildir.
He is on the radio.
öğrenmeye başla
O radyoda.
He is playing golf.
öğrenmeye başla
Golf oynuyor.
He is playing here.
öğrenmeye başla
O burada oynuyor.
He is sure to come.
öğrenmeye başla
Onun geleceği kesindir.
He is thick-headed.
öğrenmeye başla
O kalın kafalı.
He is very careful.
öğrenmeye başla
O çok dikkatli.
He isn't my cousin.
öğrenmeye başla
O, benim kuzenim değil.
He kept his hat on.
öğrenmeye başla
O şapkasını takmayı sürdürdü.
He kept me waiting.
öğrenmeye başla
O beni bekletti.
He kept quite calm.
öğrenmeye başla
O çok sakin kaldı.
He kicked the ball.
öğrenmeye başla
O, topa tekme attı.
He killed that man.
öğrenmeye başla
O, o adamı öldürdü.
He lacks judgement.
öğrenmeye başla
O sağduyudan yoksundur.
He learned to swim.
öğrenmeye başla
O yüzmeyi öğrendi.
He lied to my face.
öğrenmeye başla
O benim yüzüme yalan söyledi.
He likes adventure.
öğrenmeye başla
O macera sever.
He lives near here.
öğrenmeye başla
Buraya yakın yaşıyor.
He lost his memory.
öğrenmeye başla
O hafızasını kaybetti.
He loves traveling.
öğrenmeye başla
O seyahati sever.
He loves traveling.
öğrenmeye başla
O, seyahat yapmayı sever.
He made an apology.
öğrenmeye başla
O bir özür diledi.
He may be a genius.
öğrenmeye başla
O bir dahi olabilir.
He opened the door.
öğrenmeye başla
O, kapıyı açtı.
He plays very well.
öğrenmeye başla
O çok iyi oynuyor.
He pulled the rope.
öğrenmeye başla
O ipi çekti.
He remained dumb.
öğrenmeye başla
O sessiz kaldı.
He sat next to her.
öğrenmeye başla
O, onun yanına oturdu.
He skipped a grade.
öğrenmeye başla
O bir sınıf atladı.
He stole her watch.
öğrenmeye başla
O onun saatini çaldı
He stood behind me.
öğrenmeye başla
O benim arkamda durdu.
He stood up slowly.
öğrenmeye başla
Yavaşça ayağa kalktı.
He stopped smoking.
öğrenmeye başla
Sigarayı bıraktı.
He stopped talking.
öğrenmeye başla
O konuşmayı kesti.
He stopped the car.
öğrenmeye başla
O arabayı durdurdu.
He studies Chinese.
öğrenmeye başla
O Çince eğitimi görüyor.
He teaches English.
öğrenmeye başla
O, İngilizce öğretir.
He took a week off.
öğrenmeye başla
O bir hafta izin aldı.
He waited his turn.
öğrenmeye başla
O sırasını bekledi.
He walks to school.
öğrenmeye başla
O okula yürür.
He wants the money.
öğrenmeye başla
O para istiyor.
He was embarrassed.
öğrenmeye başla
O utandı.
He was fast asleep.
öğrenmeye başla
O derin uykuda.
He was heartbroken.
öğrenmeye başla
Onun kalbi kırıktı.
He went by bicycle.
öğrenmeye başla
O, bisikletle gitti.
He works at a bank.
öğrenmeye başla
O bir bankada çalışıyor.
He works in a bank.
öğrenmeye başla
O bir bankada çalışır.
He'll be here soon.
öğrenmeye başla
O yakında burada olacak.
He's a fast walker.
öğrenmeye başla
O hızlı bir yürüyücüdür.
He's a good person.
öğrenmeye başla
O iyi bir kişidir.
He's a good person.
öğrenmeye başla
O iyi bir insan.
He's a kind person.
öğrenmeye başla
O nazik bir insandır.
He's already a man.
öğrenmeye başla
Zaten bir adam.
He's good at cards.
öğrenmeye başla
O kartlarda iyidir.
He's not all there.
öğrenmeye başla
O akıllı değil.
He's not one of us.
öğrenmeye başla
O bizden biri değil.
Hello, how are you?
öğrenmeye başla
Merhaba, nasılsın?
Her dress was torn.
öğrenmeye başla
Elbisesinin yırtıktı.
Her grammar is bad.
öğrenmeye başla
Onun dilbilgisi kötü.
Her hair grew back.
öğrenmeye başla
Saçı geri büyüdü.
Her skin is smooth.
öğrenmeye başla
Onun teni pürüzsüz
Here are your keys.
öğrenmeye başla
İşte anahtarların.
Here comes the bus.
öğrenmeye başla
İşte otobüs geliyor!
Here is my bicycle.
öğrenmeye başla
İşte benim bisikletim.
Here's the address.
öğrenmeye başla
İşte adres.
His joke was great.
öğrenmeye başla
Onun fıkrası muhteşemdi.
His knees gave way.
öğrenmeye başla
Dizleri dayanamadı.
His name eludes me.
öğrenmeye başla
Ben onun adını hatırlayamıyorum.
His wife is French.
öğrenmeye başla
Onun karısı Fransızdır.
Horses are animals.
öğrenmeye başla
Atlar hayvandır.
How about tomorrow?
öğrenmeye başla
Yarına sana uyar mı?
How is the weather?
öğrenmeye başla
Hava nasıl?
How was your night?
öğrenmeye başla
Gecen nasıl geçti?
I admit my mistake.
öğrenmeye başla
Ben, benim hatamı kabul ediyorum.
I agree completely.
öğrenmeye başla
Ben tamamen katılıyorum.
I almost forgot it.
öğrenmeye başla
Ben neredeyse unutuyordum.
I'm a new student.
öğrenmeye başla
Ben yeni bir öğrenciyim.
I am an only child.
öğrenmeye başla
Ben bir tek çocuğum.
I am from Shizuoka.
öğrenmeye başla
Ben Shizuoka'lıyım.
I am just a nobody.
öğrenmeye başla
Ben bir hiçim.
I am six feet tall.
öğrenmeye başla
Ben altı fit boyundayım.
I answered for him.
öğrenmeye başla
Ona kefil oldum.
I asked who he was.
öğrenmeye başla
Ben onun kim olduğunu sordum.
I beat him at golf.
öğrenmeye başla
Ben onu golfte yendim.
I bought a new bag.
öğrenmeye başla
Ben yeni bir çanta satın aldım.
I bought a new car.
öğrenmeye başla
Ben yeni bir araba aldım.
I bought a Picasso.
öğrenmeye başla
Ben bir Picasso satın aldım.
I bought a red tie.
öğrenmeye başla
Ben kırmızı bir kravat aldım.
I bought him a tie.
öğrenmeye başla
Ona bir kravat aldım.
I burned my finger.
öğrenmeye başla
Ben parmağımı yaktım.
I can hear nothing.
öğrenmeye başla
Bir şey duyamıyorum.
I can ride a horse.
öğrenmeye başla
Ben bir ata binebilirim.
I can speak French.
öğrenmeye başla
Fransızca konuşabilirim.
I can wait for you.
öğrenmeye başla
Seni bekleyebilirim.
I can't follow you.
öğrenmeye başla
Seni izleyemiyorum.
I can't forget her.
öğrenmeye başla
Onu unutamam.
I can't lie to you.
öğrenmeye başla
Sana yalan söyleyemem.
I can't sleep well.
öğrenmeye başla
İyi uyuyamıyorum.
I clapped my hands.
öğrenmeye başla
Ben alkışladım.
I come from Brazil.
öğrenmeye başla
Ben Brezilya'lıyım.
I confessed my sin.
öğrenmeye başla
Ben günahımı itiraf ettim.
I coughed up blood.
öğrenmeye başla
Ben kan öksürdüm.
I could have cried.
öğrenmeye başla
Ağlayabilirdim.
I didn't know that.
öğrenmeye başla
Onu bilmiyordum.
I didn't mean that.
öğrenmeye başla
Öyle demek istemedim.
I didn't notice it.
öğrenmeye başla
Ben bunu fark etmedim.
I don't have a box.
öğrenmeye başla
Benim bir kutum yok.
I don't have a car.
öğrenmeye başla
Bir arabam yoktur.
I don't have a cat.
öğrenmeye başla
Benim bir kedim yok.
I don't like Alice.
öğrenmeye başla
Alice'i sevmiyorum.
I don't like sushi.
öğrenmeye başla
Ben suşi sevmiyorum.
I don't quite know.
öğrenmeye başla
Ben tamamen bilmiyorum.
I don't want lunch.
öğrenmeye başla
Ben öğle yemeği istemiyorum.
I enjoyed swimming.
öğrenmeye başla
Ben yüzmenin tadını çıkardım.
I expect your help.
öğrenmeye başla
Ben senin yardımını bekliyorum.
I failed the tests.
öğrenmeye başla
Ben testlerde başarısız oldum.
I feel like a rest.
öğrenmeye başla
Canım dinlenmek istiyor.
I feel like crying.
öğrenmeye başla
Canım ağlamak istiyor.
I feel very chilly.
öğrenmeye başla
Ben çok serin hissediyorum.
I felt ill at ease.
öğrenmeye başla
Ben huzursuz oldum.
I felt like crying.
öğrenmeye başla
Canım ağlamak istedi.
I felt like crying.
öğrenmeye başla
İçimden ağlamak geldi.
I felt like crying.
öğrenmeye başla
Ağlıyacak gibi hissettim.
I found a nice cup.
öğrenmeye başla
Ben güzel bir fincan buldum.
I gave Mary a book.
öğrenmeye başla
Mary'ye bir kitap verdim.
I got a new camera.
öğrenmeye başla
Benim yeni bir fotoğraf makinem var.
I got my shoes wet.
öğrenmeye başla
Benim ayakkabılarımı ıslattım.
I got on the train.
öğrenmeye başla
Ben trene bindim.
I got up about six.
öğrenmeye başla
Ben yaklaşık altıda kalktım.
I had a good sleep.
öğrenmeye başla
Ben iyi bir uyku uyudum.
I had a great time.
öğrenmeye başla
Çok eğlendim.
I had to walk home.
öğrenmeye başla
Eve yürümek zorunda kaldım.
I have a dry cough.
öğrenmeye başla
Benim kuru bir öksürüğüm var.
I have a few books.
öğrenmeye başla
Benim birkaç kitabım var.
I have a pain here.
öğrenmeye başla
Benim burada bir ağrım var.
I have few friends.
öğrenmeye başla
Az sayıda arkadaşım var.
I have few friends.
öğrenmeye başla
Birkaç arkadaşım var.
I have lost my cap.
öğrenmeye başla
Benim kepimi kaybettim.
I have lost my key.
öğrenmeye başla
Benim anahtarımı kaybettim.
I have my passport.
öğrenmeye başla
Benim pasaportum var.
I have no appetite.
öğrenmeye başla
Hiç iştahım yok.
I have no patience.
öğrenmeye başla
Benim sabrım yok.
I have a brother.
öğrenmeye başla
Bir erkek kardeşim var.
I have to dress up.
öğrenmeye başla
Giyinmek zorundayım.
I have to eat, too.
öğrenmeye başla
Ben de yemek zorundayım.
I have to paint it.
öğrenmeye başla
Onu boyamak zorundayım.
I have two cameras.
öğrenmeye başla
İki kameram var.
I heard him go out.
öğrenmeye başla
Onun dışarı çıktığını duydum.
I jog twice a week.
öğrenmeye başla
Ben haftada iki kez koşarım.
I just arrived now.
öğrenmeye başla
Ben sadece şimdi geldim.
I know all of them.
öğrenmeye başla
Onların hepsini tanıyorum.
I know her address.
öğrenmeye başla
Onu adresini biliyorum.
I know her by name.
öğrenmeye başla
Ben ona adıyla biliyorum.
I know him by name.
öğrenmeye başla
Ben onu ismen tanıyorum.
I know his address.
öğrenmeye başla
Onun adresini biliyorum.
I know how to swim.
öğrenmeye başla
Ben yüzmeyi biliyorum.
I know it by heart.
öğrenmeye başla
Çok iyi biliyorum.
I know those girls.
öğrenmeye başla
Şu kızları tanıyorum.
I know those women.
öğrenmeye başla
Ben bu kadınları tanıyorum.
I know your father.
öğrenmeye başla
Ben senin babanı biliyorum.
I know your father.
öğrenmeye başla
Senin babanı biliyorum.
I lay awake in bed.
öğrenmeye başla
Ben yatakta uyanık yatıyorum.
I left it unlocked.
öğrenmeye başla
Ben onu kilitlemeden bıraktım.
I like all of them.
öğrenmeye başla
Ben onların hepsini seviyorum.
I like apples best.
öğrenmeye başla
Ben ençok elmaları severim.
I like autumn best.
öğrenmeye başla
Ben en çok sonbaharı severim.
I like being alone.
öğrenmeye başla
Tek başıma olmayı seviyorum.
I like disco music.
öğrenmeye başla
Ben disko müziği severim.
I like L.A. better.
öğrenmeye başla
Ben L.A.'yı daha çok seviyorum.
I like short poems.
öğrenmeye başla
Kısa şiirleri severim.
I like soccer best.
öğrenmeye başla
En çok futbolu severim.
I like to watch TV.
öğrenmeye başla
Televizyon izlemeyi severim.
I live in Kakogawa.
öğrenmeye başla
Kakogawa'da yaşıyorum.
I looked around me.
öğrenmeye başla
Etrafıma bakındım.
I lost my umbrella.
öğrenmeye başla
Benim şemsiyemi kaybettim.
I love comic books.
öğrenmeye başla
Çizgi romanları seviyorum.
I love video games.
öğrenmeye başla
Ben video oyunlarını seviyorum.
I made her a dress.
öğrenmeye başla
Ona bir elbise yaptım.
I made up with her.
öğrenmeye başla
Onunla barıştım.
I may die tomorrow.
öğrenmeye başla
Yarın ölebilirim.
I mean you no harm.
öğrenmeye başla
Sana zarar vermek niyetinde değilim.
I met an old woman.
öğrenmeye başla
Yaşlı bir kadınla tanıştım.
I miss her so much.
öğrenmeye başla
Onu çok özlüyorum.
I miss you badly.
öğrenmeye başla
Seni çok özlüyorum.
I moved last month.
öğrenmeye başla
Ben geçen ay taşındım.
I need an envelope.
öğrenmeye başla
Bir zarfa ihtiyacım var.
I need your advice.
öğrenmeye başla
Tavsiyene ihtiyacım var.
I never touch beer.
öğrenmeye başla
Bira asla biraya dokunmam.
I oiled my bicycle.
öğrenmeye başla
Ben bisikletimi yağladım.
I pawned my camera.
öğrenmeye başla
Kameramı rehin bıraktım.
I plan to go there.
öğrenmeye başla
Ben oraya gitmeyi planlıyorum.
I play video games.
öğrenmeye başla
Ben video oyunları oynarım.
I pocketed my keys.
öğrenmeye başla
Ben anahtarlarımı cebime attım.
I ran to my mother.
öğrenmeye başla
Ben annemin yanına koştum.
I read comic books.
öğrenmeye başla
Ben çizgi romanlar okurum.
I sat next to John.
öğrenmeye başla
John'un yanına oturdum.
I saw him just now.
öğrenmeye başla
Ben şimdi onu gördüm.
I saw him recently.
öğrenmeye başla
Son zamanlarda onu gördüm.
I saw him run away.
öğrenmeye başla
Onu kaçtığını gördüm.
I saw the man jump.
öğrenmeye başla
Adamın atladığını gördüm.
I saw Tom hit Mary.
öğrenmeye başla
Tom'un Mary'ye vurduğunu gördüm.
I sleep in my room.
öğrenmeye başla
Odamda uyurum.
I slept nine hours.
öğrenmeye başla
Ben dokuz saat uyudum.
I sort of like him.
öğrenmeye başla
Bir bakıma onu seviyorum.
I stopped to smoke.
öğrenmeye başla
Sigara içmek için durdum.
I swim once a week.
öğrenmeye başla
Ben haftada bir kez yüzerim.
I think he's happy.
öğrenmeye başla
Sanırım o mutlu.
I use it every day.
öğrenmeye başla
Ben onu her gün kullanırım.
I walked to school.
öğrenmeye başla
Ben okula yürüdüm.
I want to have fun.
öğrenmeye başla
Eğlenmek istiyorum.
I wanted red shoes.
öğrenmeye başla
Ben kırmızı ayakkabıları istedim.
I was at home then.
öğrenmeye başla
O zaman evdeydim.
I was at the party.
öğrenmeye başla
Ben partideydim.
I was born in 1979.
öğrenmeye başla
1979'da doğdum.
I was busy all day.
öğrenmeye başla
Ben bütün gün meşguldüm.
I was forced to go.
öğrenmeye başla
Ben gitmek zorunda kaldım.
I watch television.
öğrenmeye başla
Televizyon izliyorum.
I will go on ahead.
öğrenmeye başla
Ben önden gideceğim.
I will lose weight.
öğrenmeye başla
Ben zayıflayacağım.
I will make him go.
öğrenmeye başla
Onu göndereceğim.
I will visit Kyoto.
öğrenmeye başla
Ben Kyoto'yu ziyaret edeceğim.
I wish I had a car.
öğrenmeye başla
Keşke bir arabam olsa.
I wish I were rich.
öğrenmeye başla
Keşke zengin olsaydım.
I wish I'd met her.
öğrenmeye başla
Keşke onunla karşılaşsam.
I worked all night.
öğrenmeye başla
Ben bütün gece çalıştım.
I worked on a farm.
öğrenmeye başla
Ben bir çiftlikte çalıştım.
I'd like meat loaf.
öğrenmeye başla
Ben etli somun istiyorum.
I'll be along soon.
öğrenmeye başla
Yakında birlikte olacağız.
I'll be right back.
öğrenmeye başla
Hemen döneceğim.
I'll be seeing you.
öğrenmeye başla
Seni görüyor olacağım.
I'll buy a new one.
öğrenmeye başla
Ben yeni bir tane alacağım.
I'll cover for you.
öğrenmeye başla
Ben seni koruyacağım.
I'll handle this.
öğrenmeye başla
Ben bunu halledeceğim.
I'll give it a try.
öğrenmeye başla
Onu deneyeceğim.
I'll remember that.
öğrenmeye başla
Onu hatırlayacağım.
I'll see him again.
öğrenmeye başla
Onu tekrar göreceğim.
Catch you later.
öğrenmeye başla
Daha sonra görüşürüz.
I'll take a shower.
öğrenmeye başla
Ben bir duş alacağım.
I'll tell him that.
öğrenmeye başla
Onu ona anlatacağım.
I'll think it over.
öğrenmeye başla
Ben onu düşüneceğim.
I'm a little tired.
öğrenmeye başla
Biraz yorgunum.
I'm about to leave.
öğrenmeye başla
Ben ayrılmak üzereyim.
I'm afraid I can't.
öğrenmeye başla
Maalesef yapamam.
I'm afraid of dogs.
öğrenmeye başla
Ben köpeklerden korkarım.
I'm always thirsty.
öğrenmeye başla
Ben her zaman susarım.
I'm angry with her.
öğrenmeye başla
Ben ona kızgınım.
I'm as tall as Tom.
öğrenmeye başla
Ben Tom kadar uzunum.
I'm as tall as you.
öğrenmeye başla
Ben sizin kadar uzun boyluyum.
I'm bleeding badly.
öğrenmeye başla
Benim kötü bir kanamam var.
I'm coming at once.
öğrenmeye başla
Derhal geliyorum.
I'm free on Sunday.
öğrenmeye başla
Benim Pazar günü işim yok.
I'm from Australia.
öğrenmeye başla
Ben Avustralya'lıyım.
I'm from Singapore.
öğrenmeye başla
Ben Singapur'luyum.
I'm getting hungry.
öğrenmeye başla
Ben acıkıyorum.
I'm going downtown.
öğrenmeye başla
Şehir merkezine gidiyorum.
I'm going home now.
öğrenmeye başla
Şimdi eve gidiyorum.
I'm going to start.
öğrenmeye başla
Ben başlayacağım.
I'm good at skiing.
öğrenmeye başla
Ben kayakta iyiyim.
I'm good at soccer.
öğrenmeye başla
Ben futbolda iyiyim.
I'm good at tennis.
öğrenmeye başla
Ben tenisinde iyiyim.
I'm just beginning.
öğrenmeye başla
Ben sadece başlıyorum.
I'm late, aren't I?
öğrenmeye başla
Ben geç kaldım, değil mi?
I'm learning music.
öğrenmeye başla
Ben müzik öğreniyorum.
I'm not busy today.
öğrenmeye başla
Ben bugün meşgul değilim.
I'm not free today.
öğrenmeye başla
Bugün boş değilim.
I'm not going back.
öğrenmeye başla
Ben geri gidiyorum.
I'm not in a hurry.
öğrenmeye başla
Acelem yok.
I'm not quite sure.
öğrenmeye başla
Pek emin değilim.
I'm not quite well.
öğrenmeye başla
Ben oldukça iyi değilim.
I'm on the balcony.
öğrenmeye başla
Ben balkondayım.
I'm ready to leave.
öğrenmeye başla
Ben gitmeye hazırım.
I'm ready to start.
öğrenmeye başla
Ben başlamak için hazırım.
I'm short of money.
öğrenmeye başla
Param az kaldı.
I am so sorry.
öğrenmeye başla
Çok üzgünüm.
I'm twice your age.
öğrenmeye başla
Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.
I'm very happy now.
öğrenmeye başla
Ben şimdi çok mutluyum.
I've been laid off.
öğrenmeye başla
İşten uzaklaştırıldım.
I've caught a cold.
öğrenmeye başla
Beni soğuk algınlığı yakaladı.
I've got to see it.
öğrenmeye başla
Ben onu görmek zorundayım.
I've gotten better.
öğrenmeye başla
Ben iyileştim.
I've heard nothing.
öğrenmeye başla
Ben bir şey duymadım.
I've never met her.
öğrenmeye başla
Onunla hiç karşılaşmadım.
Is breakfast ready?
öğrenmeye başla
Kahvaltı hazır mı?
Is everything okay?
öğrenmeye başla
Her şey yolunda mı?
Is he back already?
öğrenmeye başla
O zaten geri döndü mü?
Is he studying now?
öğrenmeye başla
O şimdi çalışıyor mu?
Is he studying now?
öğrenmeye başla
O şimdi okuyor mu?
Is he your teacher?
öğrenmeye başla
O senin öğretmenin mi?
Is it large enough?
öğrenmeye başla
Yeterince büyük mü?
Is she coming, too?
öğrenmeye başla
O da geliyor mu?
Is she your mother?
öğrenmeye başla
O senin annen mi?
Is she your sister?
öğrenmeye başla
O senin kız kardeşin mi?
Is something wrong?
öğrenmeye başla
Yanlış bir şey mi var?
Is the dog chained?
öğrenmeye başla
Köpek zincirli mi?
Is there a problem?
öğrenmeye başla
Bir sorun var mı?
Is there any sugar?
öğrenmeye başla
Hiç şeker var mı?
Is this an express?
öğrenmeye başla
Bu bir özel ulak mıdır?
Is this book yours?
öğrenmeye başla
Bu kitap senin mi?
Is this seat open?
öğrenmeye başla
Bu koltuk boş mu?
Is this seat taken?
öğrenmeye başla
Bu koltuk alınır mı?
Is this steak done?
öğrenmeye başla
Bu biftek pişmiş mi?
Is your gun loaded?
öğrenmeye başla
Silahın yüklü mü?
Isn't she a doctor?
öğrenmeye başla
O bir doktor değil mi?
It can't be helped.
öğrenmeye başla
Yapılacak birşey yok.
It falls on Sunday.
öğrenmeye başla
Pazar günü yağar.
It is a long story.
öğrenmeye başla
Bu uzun bir hikaye.
It is almost three.
öğrenmeye başla
Neredeyse üç.
It is already dark.
öğrenmeye başla
Hava zaten karanlık.
It is bad to steal.
öğrenmeye başla
Çalmak kötüdür.
It is cloudy today.
öğrenmeye başla
Bugün bulutlu.
It is dark outside.
öğrenmeye başla
Dışarda hava karanlık.
It is in a kitchen.
öğrenmeye başla
O, bir mutfakta.
It is Pochi's food.
öğrenmeye başla
O Pochi'nin yiyeceğidir...
It isn't expensive.
öğrenmeye başla
O pahalı değildir.
It looks like snow.
öğrenmeye başla
Kar gibi görünüyor.
It snowed in Osaka.
öğrenmeye başla
Osaka'da kar yağdı.
It was a nightmare.
öğrenmeye başla
O bir kabustu.
It was nearly noon.
öğrenmeye başla
Neredeyse öğle idi.
It was pitch-black.
öğrenmeye başla
Zifiri karanlıktı.
It was really good.
öğrenmeye başla
O gerçekten iyiydi.
It'll be a big day.
öğrenmeye başla
Büyük bir gün olacak.
It's a distraction.
öğrenmeye başla
O bir oyalama.
It's a small world.
öğrenmeye başla
Bu küçük bir dünya.
It's all up to you.
öğrenmeye başla
Tamamen size kalmış.
It's at the corner.
öğrenmeye başla
O köşededir.
It's crowded today.
öğrenmeye başla
Bugün kalabalık.
It's for my family.
öğrenmeye başla
O benim ailem için.
It's going to rain.
öğrenmeye başla
Yağmur yağacak.
It's gotten better.
öğrenmeye başla
Daha iyi oldu.
It's nice and cool.
öğrenmeye başla
Bu güzel ve şirin.
It's nice and warm.
öğrenmeye başla
Bu güzel ve sıcak.
It's now your turn.
öğrenmeye başla
Şimdi sıra sizde.
It's really stinky.
öğrenmeye başla
O gerçekten kokmuş.
It's snowing today.
öğrenmeye başla
Bugün kar yağıyor.
It's still raining.
öğrenmeye başla
Hala yağmur yağıyor.
It's time to leave.
öğrenmeye başla
Gitme zamanı.
It's too difficult.
öğrenmeye başla
Bu çok zor.
It's too expensive.
öğrenmeye başla
O çok pahalı.
It's very cold now.
öğrenmeye başla
Şimdi çok soğuk.
It's very hot here.
öğrenmeye başla
Hava burada çok sıcak.
Jane married young.
öğrenmeye başla
Jane erken evlendi.
Judy laughed at me.
öğrenmeye başla
Judy bana güldü.
Just say yes or no.
öğrenmeye başla
Sadece evet ya da hayır de.
Just water, please.
öğrenmeye başla
Sadece su, lütfen.
Keep off the grass.
öğrenmeye başla
Çimlere basmayın.
Keep the door open.
öğrenmeye başla
Kapıyı açık tutun.
Ken cried for help.
öğrenmeye başla
Ken yardım için bağırdı.
Ken sat next to me.
öğrenmeye başla
Ken yanıma oturdu.
Ken wasn't running.
öğrenmeye başla
Ken çalışmıyordu.
Ken's dog is white.
öğrenmeye başla
Ken'in köpeği beyazdır.
Kim smiled sweetly.
öğrenmeye başla
Kim tatlı tatlı gülümsedi.
Leave here at once.
öğrenmeye başla
Derhal burayı terket.
Leave my car alone.
öğrenmeye başla
Arabamı yalnız bırakın.
Let her replace it.
öğrenmeye başla
O, onu değiştirsin.
Let him pay for it.
öğrenmeye başla
Onun için ödesin.
Let me go with you.
öğrenmeye başla
Seninle gitmeme izin ver.
Let me go with you.
öğrenmeye başla
Seninle gideyim.
Let me handle this.
öğrenmeye başla
Bırak bunu ben halledeyim.
Let me pay tonight.
öğrenmeye başla
Bu gece ben ödeyeyim.
Let's have a look.
öğrenmeye başla
Bir göz atalım.
Let's face reality.
öğrenmeye başla
Gerçekle yüzleşelim.
Let's get divorced.
öğrenmeye başla
Boşanalım.
Let's get off here.
öğrenmeye başla
Burada inelim.
Let's not watch TV.
öğrenmeye başla
TV izlemeyelim.
Let's take a break.
öğrenmeye başla
Bir mola alalım.
Let's take a train.
öğrenmeye başla
Bir trene binelim.
Let's take it easy.
öğrenmeye başla
Sakin olalım.
Life is very short.
öğrenmeye başla
Hayat çok kısa.
Lilies smell sweet.
öğrenmeye başla
Zambaklar mis gibi kokar.
Look at my new car.
öğrenmeye başla
Benim yeni arabama bakın.
Look at that house.
öğrenmeye başla
Şu eve bakın.
Look at that smoke.
öğrenmeye başla
Şu dumana bakın.
Make love, not war.
öğrenmeye başla
Savaşma seviş.
Mary is Tom's aunt.
öğrenmeye başla
Mary Tom'un teyzesi.
Mary is Tom's wife.
öğrenmeye başla
Mary Tom'un karısıdır.
May I have the key?
öğrenmeye başla
Anahtarı alabilir miyim?
May I open the box?
öğrenmeye başla
Kutuyu açabilir miyim?
May I pay by check?
öğrenmeye başla
Çek ile ödeme yapabilir miyim?
May I run with you?
öğrenmeye başla
Ben sizinle birlikte çalışabilirmiyim?
May I speak to you?
öğrenmeye başla
Ben sizinle konuşabilir miyim?
May I use this bat?
öğrenmeye başla
Bu beyzbol sopasını kullanabilir miyim?
May I use this pen?
öğrenmeye başla
Bu kalem kullanabilir miyim?
May I watch TV now?
öğrenmeye başla
Şimdi TV izleyebilir miyim?
Maybe you're right.
öğrenmeye başla
Belki de haklısınız.
Meg talks too much.
öğrenmeye başla
Meg çok fazla konuşur.
Mike calls him Ned.
öğrenmeye başla
Mike onu Ned diye çağırır.
Mike calls him Ned.
öğrenmeye başla
Mike ona Ned der.
Move along, please.
öğrenmeye başla
İlerleyin, lütfen.
Move along, please.
öğrenmeye başla
Devam edin, lütfen.
Music is universal.
öğrenmeye başla
Müzik evrenseldir.
My apples are gone.
öğrenmeye başla
Benim elmalar kayıp.
My arm still hurts.
öğrenmeye başla
Kolum hala acıyor.
My car is a Toyota.
öğrenmeye başla
Arabam bir Toyota.
My car won't start.
öğrenmeye başla
Arabam çalışmaz.
My dog eats grapes.
öğrenmeye başla
Köpeğim üzüm yiyor.
My eyes feel itchy.
öğrenmeye başla
Gözlerim kaşıntılı hissediyor.
My family is small.
öğrenmeye başla
Ailem küçük.
My father grew old.
öğrenmeye başla
Babam yaşlandı.
My father is young.
öğrenmeye başla
Babam gençtir.
My father was busy.
öğrenmeye başla
Babam meşguldü.
My hobby is skiing.
öğrenmeye başla
Hobim kayak yapmaktır.
My legs still hurt.
öğrenmeye başla
Bacaklarım hala ağrıyor.
My name is Hisashi.
öğrenmeye başla
Benim adım Hisashi.
My name is Hopkins.
öğrenmeye başla
Benim adım Hopkins.
My name is Yatarou.
öğrenmeye başla
Benim adım Yatarou.
My nose is running.
öğrenmeye başla
Burnum akıyor.
My parents are old.
öğrenmeye başla
Annem ve babam yaşlı.
My stomach is full.
öğrenmeye başla
Tokum.
My turn comes next.
öğrenmeye başla
Daha sonra benim sıram gelir.
My watch is broken.
öğrenmeye başla
Saatim bozuldu.
My wife hates cats.
öğrenmeye başla
Eşim kedilerden nefret eder.
My wife is Chinese.
öğrenmeye başla
Karım Çinlidir.
Nancy studied hard.
öğrenmeye başla
Nancy çok çalıştı.
Naoko can run fast.
öğrenmeye başla
Naoko hızlı çalışabilir.
Naoko is a swimmer.
öğrenmeye başla
Naoko bir yüzücü.
Nature is changing.
öğrenmeye başla
Doğa değişiyor.
No one can help me.
öğrenmeye başla
Kimse bana yardımcı olamaz.
Nobody can stop me!
öğrenmeye başla
Hiç kimse beni durduramaz!
Nobody was injured.
öğrenmeye başla
Kimse yaralanmadı.
Now I'm wide awake.
öğrenmeye başla
Şimdi tamamen uyanığım
Paper burns easily.
öğrenmeye başla
Kağıt kolayca yakar.
Pay your fare here.
öğrenmeye başla
Ücretinizi burada ödeyin.
Please call me Joe.
öğrenmeye başla
Lütfen bana Joe deyin.
Please get dressed.
öğrenmeye başla
Lütfen giyin.
Please be seated.
öğrenmeye başla
Lütfen oturun.
Please let me know.
öğrenmeye başla
Lütfen bana bildirin.
Please let us know.
öğrenmeye başla
Lütfen bize bildirin.
Please repair this.
öğrenmeye başla
Lütfen bunu onarın.
Please shake hands.
öğrenmeye başla
Lütfen tokalaşın.
Please sing a song.
öğrenmeye başla
Lütfen bir şarkı söyle.
Prices have jumped.
öğrenmeye başla
Fiyatlar fırladı.
Push the door open.
öğrenmeye başla
Kapıyı iterek açın.
Put away your toys.
öğrenmeye başla
Oyuncaklarını bir kenara koy.
Quiet down, please.
öğrenmeye başla
Susun lütfen.
Sales are down now.
öğrenmeye başla
Satışlar şimdi düşük.
Save your strength.
öğrenmeye başla
Gücünü topla.
School begins at 9.
öğrenmeye başla
Okul 9 'da başlar.
School is over now.
öğrenmeye başla
Okul şimdi bitti.
Send it by airmail.
öğrenmeye başla
Havayoluyla gönder.
Send me a postcard.
öğrenmeye başla
Bana bir kartpostal gönder.
She almost drowned.
öğrenmeye başla
Neredeyse boğuluyordu.
She ate her dinner.
öğrenmeye başla
O, akşam yemeğini yedi.
She bought chicken.
öğrenmeye başla
O tavuk aldı.
She calls me Kenji.
öğrenmeye başla
Beni Kenji diye çağırır.
She came to my aid.
öğrenmeye başla
Benim yardımıma geldi.
She cried bitterly.
öğrenmeye başla
O acı acı ağladı
She didn't show up.
öğrenmeye başla
O ortaya çıkmadı.
She died of cancer.
öğrenmeye başla
O, kanserden öldü.
She gave it to him.
öğrenmeye başla
O onu ona verdi.
She goes to school.
öğrenmeye başla
O okula gider.
She got off easily.
öğrenmeye başla
O kolayca indi.
She has no manners.
öğrenmeye başla
Onun kaba bir davranışı var.
She has short hair.
öğrenmeye başla
Onun kısa saçı vardır.
She has small feet.
öğrenmeye başla
Küçük ayakları var.
She heard him sing.
öğrenmeye başla
Onun şarkı söylemesini duydu.
She invited him in.
öğrenmeye başla
Onu içeri davet etti
She is a kind girl.
öğrenmeye başla
O nazikr bir kız.
She is a poor cook.
öğrenmeye başla
O kötü bir aşçıdır.
She is always busy.
öğrenmeye başla
O hep meşgul.
She is going on 35.
öğrenmeye başla
O, 35'e giriyor.
She is helping him.
öğrenmeye başla
Ona yardımcı oluyor.
She is kind to him.
öğrenmeye başla
O ona karşı naziktir.
She is kissing him.
öğrenmeye başla
O onu öpüyor.
She is over twenty.
öğrenmeye başla
O yirminin üzerinde.
She is pigeon-toed.
öğrenmeye başla
O, güvercin parmaklı.
She is quite angry.
öğrenmeye başla
O, oldukça aç.
She is really cute.
öğrenmeye başla
O gerçekten sevimli.
She is very bright.
öğrenmeye başla
O çok parlak
She's very wise.
öğrenmeye başla
O çok akıllı.
He's adorable.
öğrenmeye başla
O çok güzel.
She kept on crying.
öğrenmeye başla
Ağlamaya devam etti.
She left for Paris.
öğrenmeye başla
Paris'e gitti.
She left me a note.
öğrenmeye başla
Bana bir not bıraktı.
She listens to him.
öğrenmeye başla
O onu dinler.
She lives with him.
öğrenmeye başla
Onunla birlikte yaşar.
She looked excited.
öğrenmeye başla
Heyecanlı görünüyordu.
She looks lonesome.
öğrenmeye başla
O yalnız görünüyor.
She loves children.
öğrenmeye başla
O, çocukları sever.
She made him do it.
öğrenmeye başla
O ona onu yaptırdı.
She made him happy.
öğrenmeye başla
O onu mutlu etti.
She made me a cake.
öğrenmeye başla
Bana bir pasta yaptı.
She made me a star.
öğrenmeye başla
O, beni bir yıldız yaptı.
She makes me happy.
öğrenmeye başla
O beni mutlu ediyor.
She needs our help.
öğrenmeye başla
Onun yardımımıza ihtiyacı var.
She picked flowers.
öğrenmeye başla
O, çiçekleri topladı.
She pointed at him.
öğrenmeye başla
Ona işaret etti.
She sat next to me.
öğrenmeye başla
O, yanıma oturdu.
She shouted to him.
öğrenmeye başla
O ona bağırdı.
She threatened him.
öğrenmeye başla
Onu tehdit etti.
She uses her looks.
öğrenmeye başla
O, bakışlarını kullanır.
She was in a hurry.
öğrenmeye başla
Onun acelesi vardı.
She was kind to me.
öğrenmeye başla
Bana karşı nazikti.
She was making tea.
öğrenmeye başla
O çay yapıyordu.
She's at a meeting.
öğrenmeye başla
O, bir toplantıda.
She's Tom's sister.
öğrenmeye başla
O, Tom'un kız kardeşidir.
Show me an example.
öğrenmeye başla
Bana bir örnek göster.
Slip on your shoes.
öğrenmeye başla
Ayakkabılarını giy.
Some juice, please.
öğrenmeye başla
Biraz meyve suyu, lütfen.
Some water, please.
öğrenmeye başla
Biraz su, lütfen.
Someone was coming!
öğrenmeye başla
Biri geliyordu!
Stand back, please.
öğrenmeye başla
Geride durun lütfen.
Stay where you are.
öğrenmeye başla
Olduğun yerde kal.
Stop joking around.
öğrenmeye başla
Dalga geçmeyin.
Stop making a fuss.
öğrenmeye başla
Yaygara yapmayı bırak.
Take a deep breath.
öğrenmeye başla
Derin bir nefes al.
Take away this box.
öğrenmeye başla
Bu kutuyu götür.
Take off your coat.
öğrenmeye başla
Ceketini çıkart.
Tell me what to do.
öğrenmeye başla
Bana ne yapacağımı söyle.
That book is small.
öğrenmeye başla
O kitap küçüktür.
It can not be true.
öğrenmeye başla
O doğru olamaz.
That guy annoys me.
öğrenmeye başla
O adam benim canımı sıkıyor.
That house is mine.
öğrenmeye başla
O ev benim.
That is intriguing.
öğrenmeye başla
O ilgi çekici.
That is not my pen.
öğrenmeye başla
O benim kalemim değildir.
That is our school.
öğrenmeye başla
Şu, bizim okulumuz.
That is surprising.
öğrenmeye başla
Bu şaşırtıcı.
That man ate bread.
öğrenmeye başla
Şu adam ekmek yedi.
That was years ago.
öğrenmeye başla
O yıllar önceydi.
That would be fine.
öğrenmeye başla
Bu iyi olurdu.
That's a good idea.
öğrenmeye başla
Bu iyi bir fikir.
That's a good plan.
öğrenmeye başla
Bu iyi bir plan.
That's a nice coat.
öğrenmeye başla
O güzel bir ceket.
The alarm sounded.
öğrenmeye başla
Alarm çaldı.
The area was quiet.
öğrenmeye başla
Bölge sessizdi.
The baby is asleep.
öğrenmeye başla
Bebek uykuda.
The baby is crying.
öğrenmeye başla
Bebek ağlıyor.
The baby was naked.
öğrenmeye başla
Bebek çıplaktı.
The boy is thirsty.
öğrenmeye başla
Çocuk susamış.
The boy is thirsty.
öğrenmeye başla
Çocuk susamıştır.
The boy kept quiet.
öğrenmeye başla
Çocuk sessiz kaldı.
The bus left early.
öğrenmeye başla
Otobüs erken ayrıldı.
The bell rang.
öğrenmeye başla
Zil çaldı.
The car broke down.
öğrenmeye başla
Araba bozuldu.
The child is dirty.
öğrenmeye başla
Çocuk kirli.
The clock is wrong.
öğrenmeye başla
Saat yanlış.
The clock says two.
öğrenmeye başla
Saat iki diyor.
The crow flew away.
öğrenmeye başla
Karga uçup gitti.
The damage is done.
öğrenmeye başla
Zarar verildi.
The dog seems sick.
öğrenmeye başla
Köpek hasta görünüyor.
The earth is round.
öğrenmeye başla
Dünya yuvarlak.
The flame went out.
öğrenmeye başla
Alev söndü.
The fog has lifted.
öğrenmeye başla
Sis kalktı.
The fruit went bad.
öğrenmeye başla
Meyve çürümüş.
The girl is lonely.
öğrenmeye başla
Kız yalnız.
The ice melted.
öğrenmeye başla
Buz eridi.
The ice is melting.
öğrenmeye başla
Buz eriyor.
The lights are out.
öğrenmeye başla
Işıklar söndü.
The lock is broken.
öğrenmeye başla
Kilit kırık.
The market rallied.
öğrenmeye başla
Piyasa yükseldi.
The meat is frozen.
öğrenmeye başla
Et dondurulmuş.
The movie was good.
öğrenmeye başla
Film iyiydi.
The rocket went up.
öğrenmeye başla
Roket yükseldi.
The secret got out.
öğrenmeye başla
İşin sırrı çıktı.
The ship is at sea.
öğrenmeye başla
Gemi denizde.
The signal was red.
öğrenmeye başla
Sinyal kırmızıydı.
The sky brightened.
öğrenmeye başla
Gökyüzü aydınlandı.
The snow is melted.
öğrenmeye başla
Kar eridi.
The stars came out.
öğrenmeye başla
Yıldızlar çıktı.
The story was true.
öğrenmeye başla
Hikaye gerçekti.
Summer is over.
öğrenmeye başla
Yaz bitti.
The thief ran fast.
öğrenmeye başla
Hırsız hızlı koştu.
The tire leaks air.
öğrenmeye başla
Lastik hava sızdırıyor.
The tree fell down.
öğrenmeye başla
Ağaç düştü.
The waves are high.
öğrenmeye başla
Dalgalar yüksek.
There goes our bus.
öğrenmeye başla
Bizim otobüs gidiyor.
There is no choice.
öğrenmeye başla
Hiçbir seçenek yoktur.
There's no mistake.
öğrenmeye başla
Hata yok.
These are my books.
öğrenmeye başla
Bunlar benim kitaplarım.
These cars are big.
öğrenmeye başla
Bu arabalar büyük.
These dogs are big.
öğrenmeye başla
Bu köpekler büyük.
These pens are his.
öğrenmeye başla
Bu kalemler onun.
They all have come.
öğrenmeye başla
Onların hepsi geldi.
They are all alike.
öğrenmeye başla
Bunların hepsi birbirine benziyor.
They are both good.
öğrenmeye başla
Onların her ikisi iyidir.
They are too close.
öğrenmeye başla
Onlar çok yakın.
They are very kind.
öğrenmeye başla
Onlar çok nazik.
They are wrestlers.
öğrenmeye başla
Onlar güreşçiler.
They don't like me.
öğrenmeye başla
Onlar beni sevmezler.
They gave it to me.
öğrenmeye başla
Onlar onu bana verdi.
They like to dance.
öğrenmeye başla
Onlar dans etmeyi seviyorlar.
They made him work.
öğrenmeye başla
Onlar onu çalıştırdılar.
They made the goal.
öğrenmeye başla
Onlar amacını gerçekleştirdi.
They must be happy.
öğrenmeye başla
Onlar mutlu olmalılar.
They walked around.
öğrenmeye başla
Onlar etrafta yürüdüler.
They were swimming.
öğrenmeye başla
Onlar yüzüyorlardı.
This book is heavy.
öğrenmeye başla
Bu kitap ağır.
This book is small.
öğrenmeye başla
Bu kitap küçük.
This book is yours.
öğrenmeye başla
Bu kitaplar senin.
This book is yours.
öğrenmeye başla
Bu kitap sizinki.
This book was easy.
öğrenmeye başla
Bu kitap kolaydı.
This chair is ugly.
öğrenmeye başla
Bu sandalye tehlikeli.
This coat fits you.
öğrenmeye başla
Bu ceket sana uyar.
This house is mine.
öğrenmeye başla
Bu ev benimdir.
This is a road map.
öğrenmeye başla
Bu bir yol haritası.
This is all I know.
öğrenmeye başla
Bütün bildiğim budur.
This is Jane's bag.
öğrenmeye başla
Bu, Jane'in çantası.
This is Jane's bag.
öğrenmeye başla
Bu Jane'in çantası.
This is Mary's dog.
öğrenmeye başla
Bu Mary'nin köpeği.
This is my bike.
öğrenmeye başla
Bu benim bisikletim.
This is too bright.
öğrenmeye başla
Bu çok parlak.
This is your fault.
öğrenmeye başla
Bu senin hatan.
This story is true.
öğrenmeye başla
Bu hikaye gerçek.
Those are my books.
öğrenmeye başla
Onlar benim kitaplarım.
Those are my pants.
öğrenmeye başla
Bunlar benim pantolonlarım.
Today is March 5th.
öğrenmeye başla
Bugün 5 Mart.
Tom almost drowned.
öğrenmeye başla
Tom neredeyse boğuluyordu.
Tom almost fainted.
öğrenmeye başla
Tom neredeyse bayılacaktı.
Tom became nervous.
öğrenmeye başla
Tom sinirli oldu.
Tom became popular.
öğrenmeye başla
Tom popüler oldu.
Tom bowed politely.
öğrenmeye başla
Tom başıyla kibarca selamladı.
Tom burned himself.
öğrenmeye başla
Tom kendini yaktı.
Tom can be trusted.
öğrenmeye başla
Tom'a güvenilebilir.
Tom contacted Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary ile temasa geçti.
Tom cooks with gas.
öğrenmeye başla
Tom gaz ile pişirir.
Tom counts on Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary'ye güveniyor.
Tom did a good job.
öğrenmeye başla
Tom iyi bir iş yaptı.
Tom did it for fun.
öğrenmeye başla
Tom eğlenmek için bunu yaptı.
Tom did it himself.
öğrenmeye başla
Tom onu kendisi yaptı.
Tom didn't give up.
öğrenmeye başla
Tom vazgeçmedi.
Tom didn't mean it.
öğrenmeye başla
Tom onu demek istemedi.
Tom died in combat.
öğrenmeye başla
Tom kavgada öldü.
Tom died of cancer.
öğrenmeye başla
Tom kanser nedeniyle hayatını kaybetti.
Tom died yesterday.
öğrenmeye başla
Tom dün öldü.
Tom does good work.
öğrenmeye başla
Tom iyi iş yapar.
Tom drank too much.
öğrenmeye başla
Tom çok içti.
Tom drinks too much.
öğrenmeye başla
Tom çok fazla içer.
Tom drives me nuts.
öğrenmeye başla
Tom beni deli eder.
Tom eats out a lot.
öğrenmeye başla
Tom dışarda çok yer.
Tom felt all alone.
öğrenmeye başla
Tom yapayalnız hissetti.
Tom glared at Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary'ye baktı.
Tom got Mary drunk.
öğrenmeye başla
Tom Mary'yi sarhoş etti.
Tom got on the bus.
öğrenmeye başla
Tom otobüse bindi.
Tom got out of bed.
öğrenmeye başla
Tom yataktan çıktı.
Tom got ripped off.
öğrenmeye başla
Tom kazıklandı.
Tom got very drunk.
öğrenmeye başla
Tom çok sarhoş oldu.
Tom has a backache.
öğrenmeye başla
Tom'un sırt ağrısı var.
Tom has a bad cold.
öğrenmeye başla
Tom'un kötü bir soğuk algınlığı var.
Tom has a hangover.
öğrenmeye başla
Tom'un içki mahmurluğu var.
Tom has a headache.
öğrenmeye başla
Tom'un başı ağrıyor.
Tom has an earache.
öğrenmeye başla
Tom'un kulağı ağrıyor.
Tom has bad breath.
öğrenmeye başla
Tom'un kötü nefesi var.
Tom has brown hair.
öğrenmeye başla
Tom'un kahverengi saçı var.
Tom has gone crazy.
öğrenmeye başla
Tom çıldırdı.
Tom has no manners.
öğrenmeye başla
Tom'un hiç görgüsü yok.
Tom has no regrets.
öğrenmeye başla
Tom herhangi bir pişmanlığı yok.
Tom has short hair.
öğrenmeye başla
Tom'un kısa saçı var.
Tom has three cars.
öğrenmeye başla
Tom'un üç arabası var.
Tom has three cats.
öğrenmeye başla
Tom'un üç kedisi var.
Tom has three dogs.
öğrenmeye başla
Tom'un üç köpeği var.
Tom has three sons.
öğrenmeye başla
Tom'un üç oğlu var.
Tom hasn't changed.
öğrenmeye başla
Tom değişmedi.
Tom is a big eater.
öğrenmeye başla
Tom büyük bir yiyici.
Tom is a brave man.
öğrenmeye başla
Tom cesur bir adam.
Tom is a Christian.
öğrenmeye başla
Tom bir Hıristiyan.
Tom is a detective.
öğrenmeye başla
Tom bir dedektif.
Tom is a good cook.
öğrenmeye başla
Tom, iyi bir aşçıdır.
Tom is a hypocrite.
öğrenmeye başla
Tom bir iki yüzlüdür.
Tom is a scientist.
öğrenmeye başla
Tom bir bilim adamıdır.
Tom is always busy.
öğrenmeye başla
Tom her zaman meşgul.
Tom is at his desk.
öğrenmeye başla
Tom masasında.
Tom is from Boston.
öğrenmeye başla
Tom Boston'ludur.
Tom is Mary's boss.
öğrenmeye başla
Tom Mary'nin patronu.
Tom is on duty now.
öğrenmeye başla
Tom şu anda görevde.
Tom is out of work.
öğrenmeye başla
Tom işsiz.
Tom is past thirty.
öğrenmeye başla
Tom otuzunu geçmiş.
Tom is rarely late.
öğrenmeye başla
Tom nadiren geç kalır.
Tom is sick in bed.
öğrenmeye başla
Tom yatakta hasta.
Tom is such a slob.
öğrenmeye başla
Tom böyle bir serseri.
Tom is very stingy.
öğrenmeye başla
Tom çok cimri.
Tom isn't here now.
öğrenmeye başla
Tom şimdi burada değil.
Tom isn't here yet.
öğrenmeye başla
Tom henüz burada değil.
Tom just ate lunch.
öğrenmeye başla
Tom az önce öğle yemeği yedi.
Tom just got fired.
öğrenmeye başla
Ton az önce kovuldu.
Tom likes lacrosse.
öğrenmeye başla
Tom lekrosu seviyor.
Tom likes swimming.
öğrenmeye başla
Tom yüzmeyi sever.
Tom lived to be 97.
öğrenmeye başla
Tom 97 yaşına kadar yaşadı.
Tom lost his voice.
öğrenmeye başla
Tom sesini kaybetti.
Tom made a mistake.
öğrenmeye başla
Tom bir hata yaptı.
Tom must be hungry.
öğrenmeye başla
Tom aç olmalı.
Tom needs our help.
öğrenmeye başla
Tom'un bizim yardımımıza ihtiyacı var.
Tom needs to relax.
öğrenmeye başla
Tom'un dinlenmesi gerekir.
Tom ran out of gas.
öğrenmeye başla
Tom'un benzini bitti.
Tom relied on Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary'ye güvendi.
Tom ripped you off.
öğrenmeye başla
Tom seni kazıkladı.
Tom runs very fast.
öğrenmeye başla
Tom çok hızlı koşar.
Tom saw Mary again.
öğrenmeye başla
Tom tekrar Mary'yi gördü.
Tom saw Mary on TV.
öğrenmeye başla
Tom televizyonda Mary'yi gördü.
Tom saw Mary today.
öğrenmeye başla
Bugün Tom Mary'yi gördü.
Tom sent Mary home.
öğrenmeye başla
Tom Mary'yi eve gönderdi.
Tom smiled at Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary'ye gülümsedi.
Tom stayed up late.
öğrenmeye başla
Tom geç saatlere kadar kaldı.
Tom sure talks big.
öğrenmeye başla
Tom şüphesiz büyük konuşur.
Tom terrified Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary'yi çok korkuttu.
Tom took a day off.
öğrenmeye başla
Tom bir gün izinli.
Tom took Mary home.
öğrenmeye başla
Tom Mary'yi eve götürdü.
Tom wanted revenge.
öğrenmeye başla
Tom intikam istiyordu.
Tom wants this one.
öğrenmeye başla
Tom bunu istiyor.
Tom wants to dance.
öğrenmeye başla
Tom dans etmek istiyor.
Tom was also there.
öğrenmeye başla
Tom da oradaydı.
Tom was astonished.
öğrenmeye başla
Tom şaşırmıştı.
Tom was devastated.
öğrenmeye başla
Tom perişan oldu.
Tom was frightened.
öğrenmeye başla
Tom korkmuştu.
Tom was humiliated.
öğrenmeye başla
Tom aşağılanmıştı.
Tom was in a fight.
öğrenmeye başla
Tom bir mücadele içindeydi.
Tom was in a hurry.
öğrenmeye başla
Tom'un acelesi vardı.
Tom was not famous.
öğrenmeye başla
Tom ünlü değildi.
Tom was really mad.
öğrenmeye başla
Tom gerçekten deliydi.
Tom was really sad.
öğrenmeye başla
Tom gerçekten üzgündü.
Tom was speechless.
öğrenmeye başla
Tom suskundu.
Tom was very lucky.
öğrenmeye başla
Tom çok şanslıydı.
Tom went to Boston.
öğrenmeye başla
Tom Boston'a gitti.
Tom winked at Mary.
öğrenmeye başla
Tom Mary'ye göz kırptı.
Tom won a free car.
öğrenmeye başla
Tom ücretsiz bir araba kazandı.
Tom won't bite you.
öğrenmeye başla
Tom sizi ısırmayacaktır.
Tom won't go alone.
öğrenmeye başla
Tom tek başına gitmeyecek.
Tom's hat blew off.
öğrenmeye başla
Tom'un şapkası uçtu.
Tony lives in Kobe.
öğrenmeye başla
Tony Kobe'de yaşıyor.
Try on another one.
öğrenmeye başla
Başka bir tane deneyin.
Turn off the alarm.
öğrenmeye başla
Alarmı kapat.
Turn off the light.
öğrenmeye başla
Işığı kapat.
Turn off the light.
öğrenmeye başla
Işığı kapatın.
Turn off the radio.
öğrenmeye başla
Radyoyu kapat.
Turn the volume up.
öğrenmeye başla
Sesi açın.
Wait just a moment.
öğrenmeye başla
Sadece biraz bekleyin.
Was the movie good?
öğrenmeye başla
Film iyi miydi?

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.